Merhaba Higgs!

0
tongucyumruk
Yıllar süren aramaların, taramaların ve hunharca çarpıştırılan trilyonlarca atomaltı parçacığın ardından sonunda CERN'den beklenen açıklama geldi. LHC'de yapılan ATLAS ve CMS deneylerinde Higgs Bozonu'nun beklenen niteliklerine uygun bir parçacık 5 sigma seviyesinde kesinlikle tespit edildi (Matematikle arası limoni olanlar için 0.999993204653751 olasılık diyebiliriz)

Bu noktada asıl dikkat edilmesi gereken nokta, Higgs bozonunun bulunması/bulunmamasından çok bu konuda çalışan bilim insanlarının böylesine büyük bir olayı duyurururken dahi basın açıklamasını kaleme alış tarzlarındaki temkinlilik ile ana akım medyanın bu haberi duyururken takındığı tavır arasındaki fark. Bir tarafta "... kesinlikle Higgs bozonuna benzer nitelikleri taşıyan bir parçacık tespit edildi", diğer tarafta "Tanrı parçacığı yakalandı". Sizi bilmem ama ben haberleri izledikçe pencereden bakıp uçan arabaları görmeye çalışan bir ruh haline büründüm. Neyse, ne diyelim: Vatana millete hayırlı olsun.

Not: Higgs bozonunun ne olduğu konusunda bir fikri olmayıp da etrafa madara olmamak için biliyormuş gibi yapanlara dev hizmet: Higgs bozonu ilk defa Peeter Higgs tarafından, atomaltı parçacıkların standart modelinin bir tamamlayıcısı olarak önesürülmüş, maddeye kütle özelliğini kazandırdığı düşünülen bir atomaltı parçacıktır. Higgs bozonunun keşfi özellikle kuantum teorisinin (hayır, evrene pembe kelebeklerle pozitif mesajlar gönderirseniz her dileğiniz yerine gelir diyen kuantum teorisi değil, fizik ve ağır, çok ağır matematikle ilgili olanı) bugüne kadar açıklamakta yetersiz kaldığı kütleçekimi kavramının kuantum teorisi kapsamında açıklanabilmesi (yani evrende karşılaştığımız tüm fenomenleri açıklayabilecek tek bir teori oluşturulması) yönünde önemli adımlar atılmasını sağlayabilir

Görüşler

0
Tarık
Asıl bomba, "tanrı parçacığı" tanımını tanrıyı kanıtlamak gibi sığ kavramlarla harmanlayanların Peter Higgs'in ateist olduğunu anlamalarıyla patlayacak. En azından bizim gibi Über Bilimsel Ülkelerde...
0
Betelgeuse
Uçan kaykaylarımız da olacak mı? ya da 88 mil hıza ulaşınca zamanda yolculuk yapabilecek miyiz?

"Türkiye'de onyüzbin trilyar dolar değerinde higgs bozonu madeni keşfedildi ama hain dış güçler çıkarmamızı engelliyorlar vatanını seven bunu paylaşsın" şeklinde mesajları ciddi ciddi paylaşanları görünce şaşırmayacağım.
0
tongucyumruk
Ama ben var diye duydum. Bir arkadaşımın arkadaşının dayısının bir arkadaşı fizikçiymiş, o söylemiş, Hakkari - Giresun arasındaki bölgede dev Higgs yatakları varmış. Hatta Higgs ismi de zaten Hakkari-Giresun'un birleşimindenmiş. Çok büyük komplolar dönüyor çok...

Hem düşününce çok mantıklı, Hakkari-Giresun aralığı kabaca Doğu Karadeniz bölgesine denk geliyor diyebiliriz. Şimdi bu fizikli falan deneylerde hep duyuyoruz, ağır su diye birşey kullanıyorlar. Ağır su ne? Yağmur suyu! Zira ağır olmasa yukarıdan aşağı yağmaz değil mi? E Doğu Karadeniz nesiyle meşhur yağmuruyla. İşte bu da Higgs yataklarının oluşumunu net bir biçimde açıklıyor.

(bkz: mega cahil)
0
Betelgeuse
Doğu karadeniz bölgesinde HES inşaatı diye aslında gizliden gizliden higgs reaktörü yapılıyormuş, bunların yapılmasını istemeyen rus ajanları da çevreci kılığında oralara gidip oranın halkını HES'lere karşı kışkırtıyormuş. Vay hainler vaaay!
0
pulsar
Bir konuda anlaşalım. Uçan kaykay mutlaka lazım. :P
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Uykucular için çalar saat

ercumend

MIT'nin Media Laboratuvarı'nda geliştirilen bir çalar saat en iddialı uykucuyu bile yatağından kaldıracak yetenekte. Clocky adı verilen çalar saat, yepyeni bir yöntemden yararlanıyor. Saat belirli bir saatte çaldıktan sonra susturma düğmesine basılsa dahi, içindeki mekanizma, saati yatağın yanında durduğu yerden oynatarak yere düşürüyor ve üzerindeki tekerlekler yardımıyla her seferinde farklı bir yerde saklanmasını sağlıyor. Saat yeniden çaldığı zaman, saati aramak için yatağından kalkan kişi, garantili bir şekilde uyanıyor.

Kaynak : 09.04.2005 Cumhuriyet Bilim Teknik Sayfa 9

Beyin Bilgisayar Arayüzleri Üstüne

FZ

1978 yılında Craig Thomas'ın yazdığı "Firefox" romanı Ruslar tarafından tasarlanmış ve silah sistemleri düşünce gücü ile kontrol edilebilen bir savaş uçağını anlatmaktadır. Pilotun giydiği kaskın içinde elektrodlar vardır ve pilotun beyin dalgaları yorumlanıp çeşitli silahları kontrol etmek için kullanılmaktadır.

Zipf Yasası, Dilbilim, Müzik

FZ

Arjantinli fizikçi Damian H. Zanette dilbilim bağlamında incelenmiş ”Zipf Yasası“nı müzik analizine uygulamış ve dil ile müzik arasında önemli ortak bir nokta bulduğunu iddia ettiği makalesini yayınlamış. Makalenin haberine buradan, orjinaline ise buradan erişebilirsiniz.

Zanette´nin analizi “bağlam” kavramını dil ile müzik arasında ortak bir kavram olarak ele alıyor ve böylece tonal müzikle atonal müzik arasındaki psikolojik (ve semantik) farkı açıklamaya çalışıyor.

Kaynaklar: FZ Blogs, slashdot

Kutudaki Beyin Kavramına Bir Adım Daha Yaklaşıldı!

FZ

University of Florida bünyesinde çalışan bilimadamları bir uçak simulatörünü "uçurabilen" bir beyin "yetiştirdiler". Bu çalışma sayesinde beyin hücrelerinin bir ağ olarak çalışma sistemlerini anlamak için yeni olanaklar gündeme gelecek.

Söz konusu “beyin” -- yaklaşık 25,000 canlı sıçan beyni nöronundan (sinir hücresi) oluşan ve bir cam tabakta korunan sistem -- beyin süreçlerini gerçek zamanlı ve hücresel ölçekte incelemek için bilimadamlarına eşsiz bir fırsat sunuyor.Beyin hücrelerinin erişimini inceleyecek olan araştırmacılar sara krizleri gibi pek çok sinir sistemi hastalığını çok daha detaylı öğrenebilecekler ve bunu yaparken kimseye zarar verme riski taşımayacaklar.

Dikkat burada tehlikeli artıklar gömülüdür!!!

anonim

`Evrensel` yaygınlıkta kullanılan ve hayatı önem taşıyan mesajlar vermeye çalışan işaretler beynimize çeşitli sebeplerden dolayı kazınmıştır. Yüksek gerilimin `yıldırımı`, biolojik tehlikenin hiçbirşeye benzetemediğim işareti, radyasyonun `3 yapraklı yöncası` (meleğe bile benzetenler var)... Pictogramlardan hayatı tehlike taşıyan en tanıdıklar bu linkte var.

Şu andaki kültürel düzeyin kaybolmadığını, uygarlığın gerilemediğini ve varolan düzenin bozulmadığını kabul edersek bu işaretler çoğu zaman görevlerini yerine getirecek, insanları en azından uyaracaktir.

Ya öyle olmassa? Uygarlık yokolursa, değişirse, bu uygarlığa ait olmayan birileri(!) gelirse? Bırakın magra adamını, 1900 lerden önce herhangibir kimsenin bu işaretleri anlayamacağını(belki kurukafa ve kemiklerin iyi birşey olmadığı kanısına varabilirler) düşünürsek bu işaretler alternatif zamanlarda hiçbir ise yaramayacaktir.

Amerika da nükleer artıkların depolanması için Yükka Dağının adeta içine, 700 metre derine inşaa edilen WIPP(Waste Isolation Pilot Plant) tesislerin enazından önümüzdeki 10000 yıl boyunca içinde barındıracağı ölümcül tehlikelere karşı dış dünyayı zaman, uygarlık, kültür ayrımı yapmadan uyaracak işaretler bulmak çok kolay değil.