Sonsuz Enerji?!

Zebani
23 Kasım 2006 , 1 dakika okuma süresi

"Erke Araştırmaları ve Mühendislik A.Ş adlı şirket tarafından yakıt gerektirmeyen bir kuvvet makinesi icat edildiği bildirildi. Swissotel'de düzenlenen basın toplantısında konuşan Şirketin Yönetim Kurulu Danışmanı emekli Tümgeneral Çetin Uğural, bir süredir gazetelerde yer alan Erke Bilimsel Düşüncenin Gücü başlıklı ilanların nedeninin bir buluş olduğunu açıkladı."

Bu haber hemen her gazete ve yayın organında var. İlgimi çekti, sizlerle paylaşayım dedim. Bir fizikçi olarak ben de mümkün olamayacağını düşünüyorum ama varsa ellerinde bir kanıt göreceğiz. Yoksa ne yapalım. Dünyada şarlatanlıkta sınır mı var? :) Bir de bunların yabancı versiyounu "Steorn" var. Bakalım ne çıkacak bu yumurtadan?

Linkler:

http://www.zaman.com.tr/webapp-tr/haber.do?haberno=459508#
http://www.medyatava.net/haber.asp?id=32480
http://www.haberler.com/haber_571415.asp
http://www.takvim.com.tr/eko103.html
http://www.steorn.net/frontpage/Default.aspx
http://www.steorn.net/media/downloads/steorn_ad01_screen.pdf
http://en.wikipedia.org/wiki/Steorn
http://en.wikipedia.org/wiki/Perpetual_motion

BilimTeknik

Görüşler

sefalet
17 yıl önce

Termodinamik yasalara göre hiçten enerji üretilemez kabulu ile bu tür sınırsız enerji elde etme iddialarına karşı çıkmak çok makul değil.Bunun nedeni bu tür sınırsız enerji iddialarının hiç birinin hiçten enerji elde edildiğini söylememesi.Mesele, düşük girdi ile yüksek çıktı elde etmedir ki fizik açısından bunun bir sakıncası bulunmamakta (füzyon ve nükleerde olduğu gibi).

Bu tür iddialar eğer gerçekleşir ise sadece sınırsız enerji kaynağı ile insanlığa bir refah değil aynı zamanda kuvantum ve kılasik fiziğin arasındaki fiziki ilişki için de önemli bir olgu gerçekleştirilmiş ve anlaşılmış olur.Henüz çekirdek bölünmesi dışında mikro parçacıkların macro düzeyde etkilerde bulunup bulunmadığıı sorusu yanıtlanmış değil.

Erke hakkında benim de bilgim yok, ama bir kaç sene önce "cevizkabuğunda" söylenenlere bakılırsa benzer bir yöntem ile maddeden elektrik elde edildiği söylenmiş, anlatılmıştı.Gerçek olsa da olmasa da bu tür konular kulağa hoş gelmiyor değil açıkcası.

Zebani
17 yıl önce

1. Yanlış bilmiyorsam füzyon (soğuk füzyon ya da) daha yapılamadı ki bunun enerjinin korunumu ilkesine uyduğunu düşünüyorum.
2. Nükleer de derken eğer Atom bombasında olduğu gibi zincirleme reaksiyonları söylüyorsanız. Burada da enerjinin korunumu söz konusudur. Çünkü zincirleme reaksiyonlarda enerjiye dönüşen şey, bir atom çekirdeğinden bir nötronun veya bir protonun başka nötron veya protonlar koparmasıyla bu kopan proton ve nötronların bağlanma enerjilerinin enerji olarak açığa çıkmasıdır ve bu zincirleme olarak devam eder. Yani var olan bir enerji çeşidi başka bir enerji formuna dönüşmüş olur.

bio
17 yıl önce

The Simpsons'in bir bolumunde Lisa bu tur bir makina yapar.

Homer: "Lisa'nin yaptigi bu devridaim makinasi hicbir ise yaramiyor. Sadece gittikce hizlaniyor..."

sonra otoriter baba edasiyla Lisa'ya donerek:

"Genc bayan... Biz bu evde termodinamik yasalarina uyariz!"

http://www.csit.fsu.edu/~burkardt/data/wav/thermo.wav

Zebani
17 yıl önce

sosgezbir
17 yıl önce

Çok ilginç ama ben bu erke'nin ne olduğunu çok iyi hatırlıyorum.

Bir kaç yıl önce Ceviz Kabuğunda bir bayan profesör çıkmıştı. Yaptığı hamura elektrik enerjisi verip verdiği enerjiden daha fazla ısı enerjisi olarak alıyordu. Bir çok kişi programa bağlandı ileri geri konuştular. ANcak bir Bilgisayar Mühendisi bağlanmıştı ve az da olsa o macunun sırrını çözmüştü. Anladığım kadarıyla elektron parçalamaktan bahsetmişlerdi. Ama buluşunu elektrik verecek şekilde geliştirdiklerini söylemişlerdi.

Ayrıca bir de bir Paşadan söz etmişti paşa paşa olduğu dönemde projeye destek verdiğini ama sonraları desteği kestiklerini söylemişlerdi. Yani emekli paşalar da olayın içinde gerçekten abartılacak bir konu ancak basının bu tip buluşlarla dalga geçmeyi çok sevdiğini herkes biliyor.

Zebani
17 yıl önce

Elektron parçalanması mümkünse işte o zaman bütün fizik değişir :)

Zebani
17 yıl önce

Bununla ilgili "termodinamiğin ilk yasasını ihlal ettiğinizi söylüyorsunuz, bu imkansız!" şeklinde tepkiler de geldi seyircilerden destek mesajları da geldi. Her iki bilimci de herhangi bir şey ihlal etmediklerini sadece çekirdek ile elektron arasındaki boşluğu bir şekilde kullanarak potansiyel enerjiyi açığa çıkarıp bunu kullandıklarını belirttiler.

Google Ön Bellek

Tarık
17 yıl önce

Yüksek dozda şüphecilik içeren bir konudur bilim. Fakat bu şüphecilik sadece birşeyler yaptım yada buldum diyen adama karşı değil. Beklemek lazım, yapılanı görmek lazım fiyaskomu yoksa gerçek birşeyler varmı içinde. Ben bir belgeselde koca koca bilim adamlarının, insanları su ile tedavi ettiğini söyleyen insanların metodlarını test ettiklerini görmüştüm. Hatta bu su tedavisi yüzyıllardır var ve hertürlü ters ispata rağmen ingilterede çok yaygın. Bu yüzden kestirip atmamak, bekleyip görmek daha yerinde olur kanaatindeyim.

FZ
17 yıl önce

Bir şeyi merak ettim ben. Bir şirketin yönetim kurulu başkanının ismi yazılırken neden emekli bir ordu mensubu olduğu vurgulanıyor? Sonuçta nereden emekli olduğu bilgisi hiç verilmeden de tanıtım yapılabilir ama bu bilgi de veriliyor. Bu bağlamda, bu bilginin verilme amacı ne olabilir? Güven telkin etmek? Başka bir bağlantı kurulmasına yardımcı olmak? Gerçekten güven telkin mi eder? Böyle bir şeye mi ihtiyaç vardır? Söz konusu şirket mesela başka sektörden bir şirket olsaydı yine aynı ekstra bilgi vurgulanır mıydı? Evet ise neden, hayır ise neden? ve saire... Bu konuda deneyimli habercilerin düşüncelerini bilmek isterdim gerçekten.

redogre
17 yıl önce

Sonsuz enerji vağdıda biz mi içtik FZ bey?

FZ
17 yıl önce

Biraz daha düşündüm de, yani güven açısında, misal o yönetim kurulu başkanının ünvanı emekli tümgeneral değil de misal filanca sanayi kurumunun önemli bir (emekli) yöneticisi, ona benzer bir girişimci ya da uluslararası çalışmaları ile ün yapmış kıdemli bir biliminsanı ismi olsa idi herhalde bende daha çok güven uyandırırdı, dikkatimi daha çok çekerdi.

newman
17 yıl önce

Sahtekar sahtekardir. Aklimizi kimsenin cebine koymayalim yani... Sonsuz enerji ?! Ya adamlar baska birsey soyluyorlar ve basin milleti oltaliyor, ya da biri pasalarimizi oltaya getirmis. Umarim tum pasalarimiz boyle degildir...

Tarık
17 yıl önce

Normal şartlarda tüm emekli askerler, paşalar vs. bu ünvanlarını kullanırlar. Bu alışılmamış "ne alaka" bir durum değildir.

Ama güven telkin etmek yada birilerine karşı "gayet ciddiyiz biz" şeklinde bir imaj yaratılmakta isteniyor olabilir. Sonuçta herşeyin mümkün olabildirileceği bir dünya üzerinde yaşıyoruz.

Bu durumda paşaların ünvanlarından çok kendilerinin o işin içerisinde ne aradıkları? sorgulanırsa daha yerinde olur diye düşünüyorum.

afsina
17 yıl önce

Bu tip haberlere dunyanin her yerinde rastlamak mumkun. Genellikle amac ya dalga gecmek, ya da bir kac salagin parasini soguslemektir. Bunun politize edilmesi de bu teoriyi guclendiriyor.

afsina
17 yıl önce

http://izlenimler.net sitesinde ilgili bir yazi var. Orada bir gazetedeki ilgili habere yapilan yorumlari da gorebilirsiniz. o yorumlardan oltaya ne kadar baligin takildigini gormek dusundurucu..

Zebani
17 yıl önce

Valla orada yapılan yorumlar harika oku oku gül :)

tongucyumruk
17 yıl önce

Hmm... şöyle bir yorum yapılmış hakkında ki ben artık edecek kelam bulamıyorum.

"İBRAHİM UÇAR 22.11.2006 18:40:52
Arkadaşlar fizik kanunları var deyip duruyorsunuz bu kanunları da insanoğlu buldu yine insanoğlu değistirebilir. İnanmak güç ançak doğru olabileceğinide düşünerek destek çıkalım adamlardaki hevesi kırmayın ne olur. Böyle şeylere ihtiyacımız var ve olacaktır"

Evet, termodinamik kanunları tamamen insan icadı... Newton'dan önce uçuyor, Einstein'dan önce ışıktan hızlı seyahat ediyor idik... Bir de Heisenberg, elektron ve sayısal loto anım var ama neyse...

FZ
17 yıl önce

Sen bir "Paşa"dan daha mı iyi bileceksin? Ne biliyorsun belki Paşalar önderliğindeki bazı bilimadamlarımız paşa paşa ve gizlice çalıştı. Sen iyisi mi paşa paşa oturup işine gücüne bak ki normal şartlar altında (1 atm, 22 Celsius derece...) Paşaları kızdırmayasın. Hem ünvanın ne ki, ayrıca üniforma giydin mi ki konuşuyorsun. Sana neden inanalım ki?

Challenger
17 yıl önce

Einstein yemiş bizi abicim. Hem Einstein kim be! İşte Türk' ün gücü.

Kafamı nereye vursam bilemedim. :)

Tarık
17 yıl önce

Önemsiz bir tespit yapmış olayım.

erke a.ş. nin resmi sitesi buysa http://www.erketurk.com/ eğer. Sitelerini kendileri yapmamış ve http://www.oswd.org/design/preview/id/2977 adresindeki açık kaynak bir çalışmadan almışlar.

Gerçekten önemi olmayan bir ayrıntı ama neden bir şirket dünyayı sarsacak ölçekte çalışmalar yaptığını söylerken aynı zamanda web sitesine önem vermez? ilginç.

gtel
17 yıl önce

bende önemli bir tespit kutlarım.. küçük ayrıntılar büyük ip uçları verir bazen..

simor
17 yıl önce

Ooof of!

darkhunter
17 yıl önce

Böyle haberleri okumaya niyetlenmeden önce π yi 3'e sabitlemekte fayda var...

experience
17 yıl önce

pi'yi de 3 alalim nolur

FZ
17 yıl önce

ϖ = 3

cezve
17 yıl önce

bilimsel bir arastirma neden emekli ordu mensuplariyla duyurulur ben onu anlayamadim. oraya emekli generallerin yerine 2. sinif muhendislik ogrencilerini cagirsalardi cok daha anlamli olurdu. Adamlarin yaptiklari icata (ki bence boyle bir sey yok) gosterdigi onem burdan belli oluyor....

skoylu
17 yıl önce

Belki bir ihtimal, bu bahsedilen şeyin akıbeti şurası olacaktır:

http://www.lhup.edu/~dsimanek/museum/unwork.htm

Ama bir başka ihtimal daha var. Pratikte sonsuz ile, teorik sonsuz farklı şeyler. Bir fiber optik kablonun kullanabileceği bant genişliğine bakarsak, pratikte sonsuz genişlikte bir iletim hattı olduğu düşünülür. Diyelim ki, bir tür pil buldunuz. Bir arabayı çekecek kadar güç alınca, ömrü 150 bin yıl... Bu pratikte sonsuz bir enerji kaynağı olur. Ama elbette fizik teorisi açısından değil.

Belki yapılan şey, benzer şekilde daha önce yapılamamış, eldeki mevcut enerjilerin, bilinmeyen bir tür böyle "sonsuz" ömürlü yakıtın vs. kullanımı da olabilir. Veya atıl kalan ve kullanılabileceği düşünülemeyen enerji, dünyanın yerçekim kuvveti, dönüşündeki yalpalamadan elde edilecek enerji vs. vs. olabilir.. Bu durumda, pratikte sonsuz enerji kaynakları elde edilmiş olmaz mı? Uzak gezegenler giden uzay araçları örneğin, gezegenlerin çekim güçlerini hızlanmak için kullanıyorlar.. Bu gibi bir şey, yerçekimi vs. değilse de, bir şey olamaz mı?

Şurası kesin. Devri daim makinelerinden böyle sonuçlar alınması mümkün değil. Ama dediğimiz gibi bir enerjinin, yerçekimi vs. vs. devri daim makinesine katılması neden olmasın?

Benim görüşüm: bekle ve gör.. Ama içimdeki ses bunun nihai yerinin işte o çalışmayan icatlar listesi olacağını söylüyor. Ama aklım, söylenenlere bakınca, henüz yorum yapmak için yeterli bilgi olmadığını söylüyor...

aliv
17 yıl önce

Bende bir sey yazayim. Bundan 2 sene kadar önce bu konuda bir kotu bir goruntu kaydi seyretmistim. Video yu evde bulursam sizlerle paylasirim veya seyreden ve saklayan baska biri paylasirsa sevinirim. Steorn un cihazi olabilir adini hatirlamiyorum. (sende boyle bir video yu nasıl kaybedersin demeyin vallaha gordum :) )
Kabaca gordugum su idi;
Anladigim su ki iç içe geçmiş iki adet tekerlek dusunun içtekinin ustunde dıstakinin içinde mıkntaıslar vardı. Dıs tekelek 3 parca gibi idi ve bir duzenek ile is tekelerlege yaklastıgı zaman ic tekerlek donme etkisi yapıyordu.
Enerjiyi yoktan varetme sozkonusu degil aksine destekler nitelikte bir de atalet ozellgiinden bahsettiler. Steorn sayfasında video da mıknatıslardan bahsediyor basit bir goruntu var idi. Aynı o sekilde. Mıknatıs ilk ivmeyi verirken diger mıknatısa giderken bu ivme ile gidiyordu.
Orta okuldan hatırladıgım "haraket eden cisimler durmak duran cisimler haretek etmek ister" biciminde bir kural vardi.
Bunlar anladigim ve ya kafamdan kurguladigim seyler. Bilmiyorum sonucta tam olarak aciklanmamis seyler hakkinda
konusuyorum. Umarım gercektir.

aliv
17 yıl önce

steorn test cihazi boyle biseymis
http://www.steorn.net/images/sean4_small.jpg

FZ
17 yıl önce

Orta okuldan hatırladıgım "haraket eden cisimler durmak duran cisimler haretek etmek ister" biciminde bir kural vardi.

Hemen bize ortaokulunuzun adresini veriyorsunuz ve hangi dönemde okuduğunuzu belirtiyorsunuz, FM imha ekibi ilgili fizik ve fen öğretmenlerini bulup gerekli işlemleri gerçekleştiriyor.

aliv
17 yıl önce

Özür dilerim.
oha diyorum kendime nasil bir kafa ile yazdi isem, pis sallamisim :)
hocam iyi biriydi gunahini almayalim eseklik bende

"hareket eden nesneler hareket etmek için, duran nesneler durmak icin direnc gösterirler."

Yanlis bilgi gecmeyelim. Tekrar özür dilerim.

newman
17 yıl önce

Orta okuldan hatırladıgım "haraket eden cisimler durmak duran cisimler haretek etmek ister" biciminde bir kural vardi.

Anlasilan derste cok sIkIlIp uyuyakalmissiniz :)

aliv
17 yıl önce

Özür dilerim. Aslinda cok sevdigim bir dersti ama acele ile yazınca ifade özürlü bir cümle kurmuşum.

newman
17 yıl önce

Ozur dileyecek birsey yok: sadece malzeme verdiniz, ben de takilayim dedim :).

aliv
17 yıl önce

gordugum perendev in manyetik motoru imis

http://www.youtube.com/watch?v=PFGiWiXMHn0

newman
17 yıl önce

Konu "bilimsel" sarlatanliklardan acilmisken, 16., 17. yuzyillarda matematikciler genellikle bu isi profesyonel yapan kisiler degildi. Daha cok amator bir ugrasti. O zamanlar "ben soyle bir sey ispatladim, ama nasil ispatladigimi soylemem: calarsiniz" kabilinden hezeyanlar cok olurmus. Sanirim bilim ne kadar ileri gitse de, yine de bu tip uckagitciliklarla bir yere varacagini dusunen acikgozler eksik olmuyor.
Kendi alanimla ilgili oldugu icin eglenceli bir ornek vermek istiyorum. Belki duymussunuzdur, Fermat'in meshur teoremini... Ispati 300 yili askin bir sureyi aldi. Tabii arada bir "ben ispatladim, ama soylemem" diyenler de oldu: ne hikmetse 1993'e kadar "aciklanan" ispatlardan zamanin ve bilimsel kritigin testine dayanan bir tane bile ispat cikmadi. Basili hali yetmis kusur sayfa, ve konunun uzmani olmayan kisilerin anlamasi pek mumkun degil. Ama bugun bile "Andrew Wiles bosuna bir yerlerini yirtmis: alin size bir cocugun bile anlayabilecegi basit bir ispat!" diyenler cikabilir. Su linkte boyle bir "ispat" var :)

http://servercc.oakton.edu/~pboisver/fermat.html

Bu zat bir matematik profesoru... Iyi dusunup hakkinda, lapinlere olta atmis demek istiyorum. Ama tabii FZ'nin imha ekipleri bir yerinde incelerse fena olmaz ;)

Zebani
17 yıl önce

"...O dönemin bütün profosyonel problem-çözücüleri, zekice geliştirdikleri kendi yöntemleriyle hesap yaparlardı, belli bir problemi çözebilecek tek kişi olarak tanınmayı sürdürebilmek için de, var güçleriyle bu yöntemleri gizli tutmaya çalışırlardı. Bir keresinde istisnai bir olay yaşanmış, kübik denklemleri çözmenin hızlı bir yolunu geliştiren Niccolo Tartaglia, bu sırrı mutlaka saklayacağına yemin ettirerek buluşunu Girolamo Cardona'ya açıklamıştı. Ama tam on yıl sonra Cardono sözünü tutmayıp Ars Magna adlı eserinde bu gizli yöntemi yayınladı. Tartaglia bu hareketi asla bağışlamadı. Cardonay'la bütün ilişkisini kesti. Aralarında açıkça sürdürdükleri şiddetli tartışma, sadece diğer matematikçilerin sırlarını bundan böyle daha da iyi saklamarına yaradı. Matematikçilerin bu ketum tavrı ta 19. yüzyılın sonuna dek sürdü. Hattâ, daha sonra göreceğimiz gibi, 20. yüzyılda da çalışmalarını gizli kapaklı sürdüren dahilere rastlamak mümkün"

"Fermat'nın Son Teoremi", Yazar: Simon Singh, Çeviri: Sabir Yücesoy, Pan Yayıncılık

Not: Merak ettim hep! Bilen varsa ve beni de bilgilendirise sevinirim. Neden "Fermat'ın" değil de "Fermat'nın" diye çevrilmiş? :)

newman
17 yıl önce

Fermat kelimesindeki "t" harfi okunmuyor (Fransizca). Ondan olsa gerek.

Zebani
17 yıl önce

Ben Türkçe telaffuz ederken Fermat olarak söylüyorum. Hafızam yanıltmıyorsa böyle söyleyen kişileri de duymuştum. Fransızca da "t" telaffuz edilmese bile çevrilen dilde telaffuz edildiği için dikkate alınmalıydı sanırım ya da bilmediğim bişey var. :)

newman
17 yıl önce

Ben onu aramizdaki dilcilere birakiyorum, benim icin farketmez ;). Ben "Fermat'in .." diye yazdim ama dogru oldugu icin degil, oyle esti o an...

Zebani
17 yıl önce

"Ben de bir bilen var mı?" diye sorayım dedim zaten :)

euzkan
17 yıl önce

evet sondaki bütün t'ler için değilse de pek çoğu okunmuyor fransızcada. özel isim olduğu için imlası da genelde bu şekilde. ben de bilmezden önce bu ne yahu böyle, bütün kaynaklar sistematik biçimde imla hatası yapıyor demiştim. :)

Tarık
17 yıl önce

Okunuşla ilgili bir durum olabilir. Kelimenin köküne bakmak gerekir.

newman
17 yıl önce

Bu arada, "erke"nin sahipleri cogalmis: Turkiye'deki gazeteleri tariyordum, bir tanesinde soyle bir haber var (Allah akil-fikir versin diyorum) :

http://www.zaman.com.tr/webapp-tr/haber.do?haberno=460135

Burada da birisi yercekiminden filan bahsetmisti: onu akil eden de cikmis...

Zebani
17 yıl önce

http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=205674

Zebani
17 yıl önce

Şaşırmanız pahasına yazıyorum: Ben şahsen tanıtım toplantısına katılan emekli paşalar ile eski Yargıtay Başsavcısı ve tv sahibi gazetecinin bir siyasî parti çatısı altında buluşmasından, en az, aynı grubun 'yakıtsız makina' icat etmesi kadar memnuniyet duyarım, hatta daha fazla... Benzer bir deneme 12 Eylül sonrasında MDP ile yapılmıştı; 'siyasetçisiz siyaset' anlamına gelen MDP de 'yakıtsız makina' gibi eski köye yeni âdet bir icattı zaten; onun tanıtım toplantısında, başkan konumundaki kişi, "İktidara gelmeye mahkumuz" demişti; 'Erke' tanıtımını yapan da "Bu icat bizim tarihe armağanımız olacak" türünden cümleler kurdu.

Kızmayın, alay etmeyin, ciddi olaylar bunlar...

Taha Kıvanç

hepsi

Zebani
17 yıl önce

http://www.tsk.mil.tr/bashalk/basac/2006/a31.htm

Zebani
17 yıl önce

- Haklılar çünkü günümüzün bilim literatüründe bu buluşun ifadesi yok. Size örnek vereyim. Yerçekimi kuralı bilinmeden insanlar havada mı yaşıyordu? Yerde niçin yaşadıklarının bilimsel açıklaması bu kural bulununca yapılmış oldu. Elbette çok kritik bir buluştur. Kimsenin inanmasını da beklemiyoruz. Üretim başlayınca gözleriyle görüp inanırlar.

Emin ÇÖLAŞAN

hepsi Valla bu işin sonu ne olacak çok merak ediyorum. :)

Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

İnsan zihni nasıl gelişir: Büyüme için önkoşullar

FZ
19 Ocak 2005, 4 dakika okuma süresi

Takip ettiğim bilişsel bilim e-posta listelerinden birinde meşhur bilgisayar ve bilişsel bilimci, yapay zekâ alanının kurucularından Prof. Dr. Marvin Minsky'nin Society of Mind kitabından önemli bir bölümün çevirisi ile karşılaşınca bunu FM takipçileri ile paylaşmak istedim. Çeviri daha önce burada YTL ile ilgili bir psikolojik çalışmasının özetine yer verdiğimiz Ulaş Başar Gezgin tarafından gerçekleştirilmiş ve çağımızın önemli disiplinlerarası düşünürlerinden birinin görüşlerini, aklına takılan soruları yansıtıyor: Zihin nasıl gelişir, belirli evreleri var mıdır, bunlar arasındaki ilişkiler nelerdir, bizler bunu dışarıdan bakanlar olarak nasıl algılarız...

4. Turing Günleri Etkinliği: DNA Hesaplama

FZ
1 Ocak 2005, 1 dakika okuma süresi

İstanbul Bilgi Üniversitesi, Bilgisayar Bilimleri bölümü, bu sene Turing Günlerinin 4.'sünü düzenliyor. Bu yılki başlık DNA Hesaplama.

Konferansa katılanların konu ile ilgili çok değerli bilim adamlarını dinleme şansı olacak. Mesela, bu alanda en önemli çalışmaları sürdüren araştırma merkezinden gelecek olan Prof Dr. Ehud Shapiro ve diğer iki çalışma arkadaşı davetli konuşmacı olarak son gelişmeleri aktaracaklar.

Shapiro'yu belki bir çoğumuz The Art of Prolog kitabından biliyoruz.

Etkinlik tarihleri: 13-14 Mayıs 2005

Bilim Teknik´den haberler -3- El Kitapları Çöpe

parsifal
21 Temmuz 2002, 1 dakika okuma süresi

Güçlendirilmiş gerçeklik (Augmented reality) kavramıyla tanıtılan yeni veri gözlükleri sayesinde mühendisler ve teknisyenler, kullanım klavuzlarına ve el kitaplarına gerek kalmadan bilgileri gözlükten okuyabilecek. Giyilebilir bilgisayar teknolojisinin de bir parçası olduğu "augmented reality" hakkında detaylı bilgi için buraya, haberin orjinali için buraya, google tercümesi için buraya tıklayabilirsiniz.

Türkiye'nin Nobel Ödülleri Sahiplerini Buldu

FZ
14 Aralık 2004, 1 dakika okuma süresi

Kurulduğu 1963 yılından bu yana verilen 'TÜBİTAK Bilim, Hizmet ve Teşvik Ödülleri', bugün kurumun merkezi Ankara'daki Feza Fürsey Konferans Salonu'nda sahiplerini bulacak. Bu yıl bilim ödüllerini Harvard Üniversitesi Genetik ve Kompleks Hastalıklar Bölümü Başkanı Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil'le Koç Üniversitesi Elektrik ve Elektronik Mühendisliği öğretim üyesi Prof. Dr. A. Murat Tekalp kazandı. Uluslararası buluşlarıyla tanınan Hotamışlıgil ve Tekalp, 10'ar milyar liralık para ödülünü de alacak.

1962'de Rize'nin Pazar ilçesinde doğan Hotamışlıgil, 1986'da Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden mezun oldu. 1994'te Harvard Üniversitesi'nde 'Biyolojik Kimya ve Moleküler Genetik' konusunda doktorasını tamamladı. Hotamışlıgil, 1995'te Harvard Üniversitesi'nde yardımcı doçent, 1998'de doçent ve 2003 yılında profesör oldu. Hotamışlıgil, halen Harvard Üniversitesi J. S. Simsons Genetik ve Metabolizma Bölümü'nde profesör olarak bilimsel çalışmalarını sürdüyor.

Bilim Teknik´den haberler -1- İki Gezegenli Türk Bayrağı

parsifal
10 Temmuz 2001, 1 dakika okuma süresi

Uzay konusu aylar önce bu konu ile haber yazma isteği doğduğunda oluşturulmuştu.
Daha sonraları ise Cumhuriyet gazetesi web sitesinde üyelik sistemine geçti.(Ne alaka???) .Böylece güzel bir dergiyi internette okumaktan mahrum kaldık. Gazeteye para verip alıyorken "Bilim Teknik" gibi bir dergide yer alan bazı haberlerden alıntılar yapmaya karar verdim...