kesken

kesken


0 takip ediyor | 0 takip ediliyor


Bilgi alanları


İlgi alanları

Fazlamesai.net'e soralım : Ne olacak bu YouTube'un hali? ( 35)

internete neden televizyon, radyo muamelesi yapiliyor ben de onu anlayamiyorum. youtube'teki bir videoyu gormek icin once ona bir tiklaman gerekiyor, yemek yedigin yerde arka planda oynayan bir sey degil sonucta bu goruntuler. yani televizyon, radyo yayini gibi davetsiz misafirlik gibi bir durumu yok internette yapilan yayinin.

biz kendi halimize aglayaduralim ingiltere'de daha da trajikomik olaylar yasaniyor:

http://news.slashdot.org/news/08/05/26/232221.shtml

sadece turkiye'nin degil dunyanin kafasi karisik gibi sanki.

Türkçe (IDN) alan adı (eşref.com) ( 12)

evrensel?! birakin evreni dunya icin bile yeterli degil ascii adresler, duruma birkac harf olarak bakmamak lazim. bunun ruscasi, cincesi, japoncasi, vs. de var.

ascii karakterlerin yeterli oldugu kac tane alfabe var dunyada ki?, ingilizce ne cografi olarak ne de nufus olarak en yaygin dil degil sanirsam, cagimizin esperantosu olarak kullaniliyor sadece. herkesin anadili internet kullanimi icin yeterli olmali.

bir an evvel ascii bagimliliklarindan siyrilmasi gerektigini dusunuyorum bilisim dunyasinin (ve kendimin :)

Web 3.0: Semantik Web ( 3)

bizden umidinizi kesin de semantic web'ten kesmeyin.

semantic web kavramlarinin yayginlasmasi ve insanlara duyurulmasi icin
calismak gerek. insanlara yazdiklari web uygulamalarinda mikroformat
kullanmaya ikna etmek bile bir adimdir.

ne oluyor mikroformat kullaninca? olusturulmaya calisilan "web
sozluk"lerine katkida bulunmus oluyoruz. sozlugumuz bir kere olusunca
cumleleri kurmasi o kadar zor degil.

ornegin "sehir" diye bir mikroformatimiz olsun, sizden beklenti sehir
sozcugunu sitenizde bir cumle icinde kullanmak. eger sitenizde
"istanbul" diye bir isim geciyorsa, bu ismi sehir mikroformatiyla
etiketleyerek "istanbul bir sehirdir" cumlesini kurmus
oluyoruz. sitemizin turistik bilgiler iceren bir site oldugunu
varsayalim ve sehir mikroformatinda da "turistik yer" diye bir alan
tanimli olsun. aslinda artik "sehir" sozcugunu tanimlamaya baslamis
oluyoruz. web sozlugumuze baktigimizda soyle bir anlam cikacak
karsimiza "sehir: turistik yeri olan sey.". yine sitemizde gecen
"sultanahmet" ismini "turistik yer" olarak etiketledigimizde
"sultanahmet istanbul'un turistik bir yeridir" cumlesini kurmus
oluyoruz.

diyelim ki bir baska sitede de ulke ve sehirlere ait icerme iliskileri
kurulmus, "istanbul turkiye'dedir", "izmir turkiye'dedir"... gibi
cumleler cekilebiliyor bu siteden.

bu durumda bir makine bile, bu iki sitede yayinlanan cumlelere
bakarak, basit bir mantiksal cikarimla su yeni cumleyi turetebilir:
"sultanahmet turkiye'nin turistik bir yeridir."

amac interneti zayif bir yapay zekaya sahip dev bir veritabanina
donusturmek, "metadata"lara ihtiyacin kalmadigi "data"'nin kendisinin
"metadata" haline geldigi bir veritabani. mesela soyle bir sorgu
calistirmak mumkun olacak bu vertabani uzerinde:

PREFIX abc:
SELECT ?capital ?country
WHERE {
?x abc:cityname ?capital.
?y abc:countryname ?country.
?x abc:isCapitalOf ?y.
?y abc:isInContinent abc:africa.
}

"afrika'daki ulkelerin baskentleri nelerdir?" sorusu sorulmus, ornekteki
sorgu tek bir site uzerinde calistirilmis ama yukarida da degindigim gibi
bircok siteden toplanan veriyi harmanlayip da ayni sorguyu calistirmak
mumkun.

boylece butunlesik servislerin de onu acilmis olacak, ornegin eposta
icin google servislerini kullanirken kisi listemizi facebook'ta
tutabilecegiz ve gmail'da to alanina birsey yazmaya calistigimizda
facebook'taki kayitlarimizi kullanan bir otomatik tamamlama hizmeti
gorebilecegiz.

bu altyapi, web'te buyuk tekellerin olusmasi sikintisina da bir cozum
olabilir. cok muhtemel kerberos tadinda bir "single sign on" cozum
kendiliginden peydah olacaktir. yani tek bir kullanici hesabi tanimi
ile hem yahoo hem de goole servislerini kullanmak mumkun
olacaktir. her servis icin ayri hesaplar olusturmak yerine, kendi
hesabimizi servislere tanitmak gibi bir yola gidilecektir.

belki sunum yapma yetisi olan insanlari semantic web ile ilgili
sunumlar yapmaya ikna etmek lazim oncelikle.

bu arada bekir ile gelecek hafta persembe gunu(08.11.2007) 17:00'de parkyeri
insanlarina bu sunumu tekrarlamayi dusunuyorduk, belki daha az insanin
katildigi ve katilimci profilinin belli oldugu bir ortamda,
saydamlardan ziyade soru-cevaplarla ilerleyerek daha iyi derdimizi
anlatabiliriz, ilgilenenler varsa parkyeri'nin beytem plaza'daki
ofisine bekleriz.

Debian Sunucularına Saldırı! ( 17)

Evet kendi sunucularımda Gentoo kullanıyorum kaynak kondundan yazılım kurlumu hem daha stabil hemde kullandığın sunucun kendi donanım at yapısında derlenmiş oluyor bu bir üstünlük perfomansı attıyor
"stabil" kismini anlamadim, bir sunucuda hizmet vermek istediginiz protokoller, ve bu is icin sectiginiz uygulamalar belli, bunlarin surumleri belli, gentoo'da derlemeden bir gelistirme mi yapiyorsunuz daha "stabil" kilmak icin, derleme-zamanli bir ayar ihtiyaciniz var ise zaten hangi dagitimi kullanirsaniz kullanin derliyorsunuz, herseyi derlemek ne kazandiriyor?
Debian kullanıyordum ama yapılan ataklar,sürekli sunucunun çökmezsi beni başka dağtımları araştırma yoluna itti ve ben Gentooda karar kıldım
bence bir yanilgi icerisindesiniz, eger gentoo dagitimlarinda bir yapay zeka yok ise, gentoo kurdum artik bana saldiramazlar ruh haliyle hareket ederseniz aci cekebilirsiniz. saldirilari ve aciklari iyi analiz etmek lazim.

Debian Sunucularına Saldırı! ( 17)

İki seneden beri Gentoo kullanıyorum sunucu taş gibi güncellemeleride kaynak kodundan yapıyorsun sonuç mükemmel

calgon reklamini andirdi bu degerlendirme

Türkiye'de Açık Kaynaklı Biyoteknoloji ( 12)

universite'de bir hocamiz son ders konuyu bitirdekten sonra soyle bir nasihat vermisti:

"cocuklar cok calismaniz yetmez yaptiginizi iyi saklamalisiniz da"

patent motivasyonun bilimin dogasina ters oldugunu dusunuyorum. kisisel cikarlara takilmadan paylasimci bir motivasyon kaynagi ortaya konulmali, insancil olan ve insanlik adina dogru olan budur. bilim adamlari finansman'a degil yaptiklari ise odaklanmali.

Fazlamesai.net TV : 40. Bölüm ( 23)

FZ'nin blog girdilerinin, senin burada kendine has uslubunla yazmis oldugun, 'geyik' sifatini fazlasiyla hak eden yorumlarindan daha cok uretime motive edici oldugunu dusunuyorum. eger kodtan biraz basini kaldirabilirsen bir gun, bu siteyi daha yakindan takip etmeni tavsiye ederim, hem ufkun acilacaktir, hem de fazlamesai'ye yazılari ve yorumlari ile katki saglayan insanlarin kim olduklari ile ilgili daha saglikli fikirlerin olacaktir.

developerWorks: Ajax Üzerine Ayrıntılı Bir İnceleme, Bölüm 1 ( 28)

ozel bir solisyonu anliyorum da 'cok ozel bir solisyon' nasil birsey :) cok ozel fiyati filan mi var, nedir numarasi?

fazlamesai.net'e soralım: 'Linuxçu' diye bir insan türü var mı? ( 28)

memleketimde windows'u futbolla, linuxu dagcilikla ozdeslestirmek mumkun, iki daga cikarsin herkes sana dagci demeye baslar; hayatin boyunca top pesinde kosturursun, lisansin bile vardir, kimse sana futbolcu demez.

ayrica bill gates'ten daha windowscu insanlar da gozlemliyorum ben hayatta sahsen, aziz yildirim'dan daha fenerbahceli taraftarlar gozledigim gibi

Yükselen Değerler Medyası... ( 51)

thy da benzer bir uygulama icerisinde, yalniz hatirlarim bir ara tepki toplamisti musterilerden, insanlar her halukarda onsecili turkce gelmesi gerektigini savunuyordu sayfanin.

Yükselen Değerler Medyası... ( 51)

>umarım bi gün insanlar din,düşünce,renk,cinsiyet,köken ayrımı yapılmadan iç içe yaşayabilir.

yani arkadasim, istatiksel olarak cevap yazdigin adamla ayni dinden olma olasiligin %90'in uzerinde, neyin ayrimindan bahsediyorsun, anlayamadim.

ayrica yorumunda bahsettigin saldirganlikla ilgili birsey de goremedim sametc'nin yorumlarinda. aksine seninkinde cok yakisik almayacak ifadeler kullanmissin, kurutulmus beyninden girmissin, turkcesinden cikmissin.

sakin biraz, senin zaman gazetesinin yolunu hak yolu gormen ne kadar dogalsa, birilerinin de bu yolu irtica yolu olarak elestirmesi o kadar dogal. bunda bu kadar sert cikisicak bir sey goremiyorum.

senin de belirttigin gibi lutfen farkli dusuncelere saygi!

Video: Second Episode - 20 dakika ve 100 satırda Reddit ( 8)

bu howto videolari iyi hos da kopyala-yapistir yapamiyoruz, o sikinti. yoksa yapabiliyor muyuz? dusununce olmicak birsey degil cunku, el yazisi okunuyor, videodan yazi mi cekilemeyecek,

fazlamesai.net'e soralım: Nasıl oluyor da oluyor? ( 22)

bu arada ragnor bence git hindistan'a, 14-21 cok kral saatlermis, partiler de cok kral olur orada tahminim. polonya'da en buyuk problemimiz uyuyamadan ise gitmek zorunda kalmamiz idi.

fazlamesai.net'e soralım: Nasıl oluyor da oluyor? ( 22)

niye bizim memleketten ozgur yazilimci cikmiyor gayet ortada!

benim de bu yaz ufak bir staj deneyimim oldu polonya'da, insanlar 8:30-16:00 calisiyor, eve gitmeleri en fazla yarim saat suruyor. klasik bir soylem olacak ama `ben 16:30'da evimde olucam, peh peh peh! neler yapardim`. hindistan'daki insanlar gunde sadece 7 saat calisiyormus, demek ki yazilimda iyi is yapmak calisma suresinin niceligi ile ilgili degil, niteligiyle ilgili,

bir de ulkemize bakalim, ise giriyoruz 9:00'da cikiyoruz 18:00'de, eve variyoruz (Istanbul trafigi sagolsun) 19:30-20:00'de, birak bir projeye destek vermeyi, yemek yapicak halin kalmiyor butun maas gidiyor pizzaya, durum'e lahmacuna. enerjini zorlayarak bir film izlemeye calisiyorsun, onun da sonuna gelmeden basliyor gozler kapanmaya.

fazlamesai.net'e soralım: Nasıl oluyor da oluyor? ( 22)

hayali bile guzel!..

su siralar is araniyorum yeni mezun bir insan olarak, bu sekilde bir yer bulsam hemen atlicam, nasil basvurcaz hindistan'a :)

ulkemde yazilim isi yapabileceginiz firmalari 2 grupta incelemek mumkun,

1. patron firmalari: genelde patronu zengin etmek icin patrondan fazla calisirsiniz, 6 gun diye baslar, 7 gun calisir, ruyanizda bile is gorursunuz, yaptiginiz is kisa bir sure sonra rutin bir hal alinca kolelikten farki kalmaz.

2. buyuk firma (artik 'uluslarasi firma' ile es anlamli kullanilmaya baslandi): az calisir cok kazanirsiniz, paranizi harcayacak bol bol zamaniniz olur, mesleki yonden gelisim 0'dir, mesleginizin gereklerinin ne kadar gerisinde kaldiginizi isten cikarilinca anlarsiniz ki cogu kisi bu durumu yasamaz.

memleketimde kole olmadan yalnizca yazilim gelistirerek guzel bir hayat kurmak mumkun degil midir?

hayalimde soyle bir is var:

1. Bir proje liderim olsun, bana hicbir zaman `proje ne zaman biter` gibi seyler sormasin, projenin ne zaman bitebilecegini kendisi bilsin, bana desin ki 'su zamana kadar bitiremezsen seni kovarim' kabulumdur.

2. Hicbir sekilde musteriyle muhattap olmak zorunda kalmayim, urunun pazarlanmasi vs.si ile ilgili hicbir alakam olmasin.

3. Proje suresi hesaplanirken, birgun icin calisma suresi 24 saat olarak hesaplanmasin, ben de normal insan saatleri arasinda calisabileyim, sinemama tiyatroma gidebileyim, sporumu yapabileyim, erken olmeyim.

var midir boyle bir is verebilecek bir patron bana, yoksa dogrudan hindistan'a mi kacmak lazim :)

bir de staji yapan arkadas calisma saatleri hakkinda bilgi verebilir mi hindistan'daki sirket icin? bos hayaller mi kuruyorum yoksa

Wright Kardeşler ve Patentlerin Kötüye Kullanımı ( 12)

güzel bir noktaya deginmissiniz, ancak birey/kamu yararı catismasi varsa eger ortada tartisilacak bir durum yoktur aslinda, kamu yarari her zaman ustun tutulmalidir, kisisel hak ve ozgurluklerin sinirini belirleyen zaten kamu cikaridir.

sahsen ozgur yazilim felsefesine inancimin kaynagidir bu durum; teknolojinin gidisatini, gelecegimizi sirketler ya da bireyler degil, kamu belirlemelidir.

bir de ben yineleyim dusuncemi, patentin kendisi kotudur, hem birey icin hem kamu icin! universitede elektronik derslerinden birinde hoca "akademik kariyer nasil yapilir" dersi veriyordu, adam dedi ki "siki calismaniz, cok iyi bir is yapmaniz yeterli degil, ayni zamanda calismalarinizi iyi saklamalisiniz, herseyi heryerde konusmamalisiniz!". simdi sistemin mucid uzerinde yarattigi baskiyi ve psikolojiyi nasil adlandirmali, mucid isinin yani sira bir de turlu politikalara kafa yormak durumunda birakilmiyor mu?

Wright Kardeşler ve Patentlerin Kötüye Kullanımı ( 12)

bence patentin dogrudan kendisi kotudur, dinamitle karsilastirmak dogru degildir, atom bombasi daha dogru bir benzetme olacaktir, tum dunyanin ortak gorusu `atom bombasi kotu birseydir` olmasina ragmen, devletler `dis tehditlere karsi caydirici unsur olusturmasi` bahanesiyle atom bombasi teknolojisini elinde bulundurmaya devam etmektedir. yazilim dunyasindaki istatistiklere bakalim, kac patent mucidler tarafindan alinmistir, kaci buyuk sirketler tarafindan alinmistir. Devletler `biz vatandasimizi koruyoruz` bahenesiyle atom bombasi teknolojisini elinde bulundurmaya, `sirketler de biz mucidlerimizi koruyoruz` bahenesiyle patent kullanimina devam etmektedirler.

İçinde E harfi olmayan roman Türk diline çevrildi (E harfi olmadan!) ( 34)

tabi ki haklisiniz, yorumunuzdan alıntı yaptigim kisimda sanki "Türkce daraltilmis bir alan sunuyor ceviriciye" gibi bir anlam cıkardım, ona itiraz ettim, ceviri isinin zorlugu konusunda size katılıyorum.

İçinde E harfi olmayan roman Türk diline çevrildi (E harfi olmadan!) ( 34)

>kelimenin Türkçe karşılığı ile daraltılmış bir alanınız var.

derken ne kastediyorsunuz? bence bu hatali bir bakis acisi, bunun en guzel orneklerinden biri de "ozgur yazilim" kavrami, "free software" 'in tercumesi olmasina ragmen asli gibi "free as freedom" gibi aciklamalara, "free as free beer" gibi geyiklere meydan birakmaktadir.

Keskinliğini kaybeden sınırlar... ( 19)

Resim sanatı ile ilgili şunu ekleyeyim : Hasbel kader ilgilenirim, şimdiye kadar bu denli gerçellenmiş bir karakter tasviri görmedim, bilmiyorum benim cehaletimse birileri düzeltsin...
sanat tarihi dersinde yansilar arasinda kimsenin gercek mi degil mi anlayamadigi bir resim ciktiginda tum sinif ic gecirmisti. hoca bu kadar heyacanlanmamiza anlam veremedi.
`Picasso'nun, Monet'nin eserleri karsisinda heyecanlanmiyorsunuz, bir fotografin piksel piksel tuvale gecirilmesine sok oluyorsunuz' tadinda birseyler soylemisti.

Google: Aziz mi Şeytan Mı? ( 13)

tekellik Allah'a mahsus :)

CD'sinin mi? CDsinin mi? Yoksa sidisinin mi? ( 107)

universitede hocamiz formula-1 arabasina Fe-1 arabasi dediginde tum sinif kopardi, daha sonra kulagimiz alisti herhalde Fe-16 dediginde cok gulen cikmadi sinifta. mezun olduklarinda 'cip'e 'kirmik' demeye alismis bir suru adam vardi, hocanin kimi zaman sinavda not kirmaya dayanan sert tutumu nedeniyle.

e-posta listelerinde vs. kimsenin bogazina bicak dayanamaz nasil konusacagi ile ilgili, ama en azindan akedemik kadrolara yaptirim uygulanabilir bu konuda.

Visual Studio Zihninizi Çürütür Mü? ( 6)

su siralar linuxta yazdigim c kodunu windows'a gecirmeye calisiyorum.
qemu uzerine bir windows kurdum actim, kendimi komut satirini acmis explorer.exe yazmaya calisirken buldum.
neyse sonra kurdum cygwin'imi gcc'mi xemac'imi basladim calismaya. bir iki ornek kod derleyim dedim gcc'yi denemek icin, headerlarda windows.h'i gorur gormez, istemsiz bir sekilde, ilk hareketim `locate windows.h` oldu.

hayatimda visual studio ile gecirdigim sure gcc ile gecirdigim sureden cok daha fazladir ama sunu farkettim gcc ile gecirdigim kisa sure dusunme bicimimi oldukca degistirmis.
eskiden hic umrumda olmazdi MFC icin ne yaratilmis ne headerler kullanilmis, ben exe calisiyor mu ona bakardim.

programcinin gercek dostu makefile diyorum, baska birsey demiyorum :)

Yalı da görücüye çıkanlara katıldı... ( 208)

bir cevabim yok, verilecek cevaplari merak ediyorum. eger bir toplulugu olucak bu isin deniyorsa saglam bir felsefesi de olmali, bu tip sorulara verilecek saglam cevaplari da (kurumsal cevaplardan cok topluluga destek veren bireylerin cevabini merak ediyorum, neden insanlar pardusa destek vermek istiyor veya istemiyor?)

Yalı da görücüye çıkanlara katıldı... ( 208)

bunu diğer dağıtımların çoğu için üçer beşer cümleyle söyleyebilirim, slackware'in şu özelliği, gentoo'nun bu kısmı, ... ya pardus?
serdar koylu, gecen sene bilgideki etkinliklerde soyle demisti: "dagdaki tarzan'da kullanabilecek, sokaktaki p.. de"
yani kisacasi pardus, kullanicisinin elini soguk sudan sicak suya sokmamaya calisan, hic hayatinda linux gormemis bir insanin bile kolaylikla kullanabilecegi bir isletim sistemi olarak tanitiliyor.

bu kısmı anlayamadım ben? ne olmalı peki dağıtım seçme kriterlerimiz?
yorumum pek kullanici gozuyle olmadi tabi. kriterler kisiden kisiye degisir zannimca, ama bana soruyorsaniz:
*topluluk
*felsefe (ticari bir amac gutmemesi mesela :)