Neden D?

0
FZ
C++'nın en büyük ustalarından olan Andrei Alexandrescu, şimdilerde enerjisini Walter Bright tarafından tasarlanmış olan D programlama dilini geliştirmeye harcıyor. Alexandrescu, çeşitli nedenlerle C++'ya eklenemeyen çoğu dil olanağının D'ye eklenmesine yardım ederek, bir anlamda D'yi C++'nın olmayı başaramadığı dil haline getiriyor.

Kendisine özgü heyecanlı tarzını içeren bu yazısında Alexandrescu, D dilinin neden önemli olduğunu ve belki de sizin için de uygun bir dil olabileceğini göstermeye çalışıyor.
Bu yazının İngilizce aslı ilk olarak ACCU'nun yayın organlarından CVu'nun Mayıs 2009 sayısında yayınlanmıştır. Bütün hakları yazarı Andrei Alexandrescu'ya aittir. Aynı yazı, bu çevirinin yapıldığı tarihten kısa bir süre sonra Doctor Dobbs Journal'ın sitesinde de yayınlanacaktır.

Devamı: http://www.ceviz.net/c-c/neden-d_a1290.html

Görüşler

0
Dite
Kısacası D ile daha az esnek, daha rahatsız ve daha "anormal" günler sizleri bekliyor :). Benim gördüğüm tek şey şu ilk kez kod yazacak insanlar rahat edecektir çünkü çoğu 100 satırda C++ ile kendi garba collectorlarını yazabileceklerinden bile habersiz olduklarından (ki ben burada nasıl yazılacağını göstermiştim) kullandıkları dilin "sihirli" bir şekilde işleri yapması hoşlarına gidebilir.

Böyle diller tıpkı isveç çakıları gibidirler. Üzlerinde pek çok alet vardır ama aslında hiç biri gerçekten işe yaramaz ve marangozlarda o yüzden çakılardaki testereyi kullanmaz :D :D
0
Tarık
Dillerin gelişimi ve tasarlanmaları, her insanın kavramlara farklı baktığı düşünüldüğünde aslında oldukça doğal bir süreç.

Her biri onlarca ayrı uzmanlık seviyesinde milyon çeşit programcı var. Kimileri yorumlayıcılar için betik yazıyor, kimileri sistem programlıyor vs.

Kimileri kullanıcı etkileşimi, rdbms, platform bağımsızlığı vs. için en yüksek noktalarda aşağılardan habersiz gezinirken, kimileri bilmemne donanımı için donanım yazılım arasında akrobasi yapıyor. Herkesin ihtiyaçlarına göre ayrı ayrı tasarlanmış tonla dil mevcut. VB gibi sadece piyasa koparmak için geliştirilmiş, güya iş kolaylaştırıcı dilleri saymazsak yüzlerce emeğin hakkını verek anlamlı dil dünyanın her köşesinde çayır çayır kullanılmakta.

Elbetteki D dilide geliştirilecektir. Hatta tarihte geriye doğru atıf yapmayı seven topluluklar, dil tasarımcıları için isimlendirme işi Z' ye kadar bile gider.

Tüm programcıların sayı sistemlerini, hafıza yönetimini, donanım mimarilerini, bitsel işlemleri, pointer aritmetiğini biliyor olabilmesi mümkün değil. Ve bilmiyorlar diye yerilmeleride normal olmaz. Piyasanın buna ihtiyacıda yok. Kararlı durumda çalışan onlarca hazır araç gereç var, adam neden varolan dururken yenisini yaratmaya zaman harcasın? Bu araçlar şimdi sistemi kasıyor olsa bile 4-5 sene sonra donanım gelişim ivmesine bağlı olarak artık kasıntıyı hissettirmeyecek derecede gelişip hızlanacaklar.

Ha bu arada birileri yine assembly kasacak, kendi çöp toplayıcısını, bellek yöneticisini, editörünü yazacak orası ayrı. Ama doğal olarak dillerin kendi içinde çatallaşarak çoğalması devam edecek. Etsinde zaten. Neticede mükemmel dil hiçbir zaman mevcut olamayacak. Zira beklentiler ve amaçlar giderek karmaşıklaşıyor. Bir zaman sonra en yüksek ile en aşağı seviye arasında tek kişinin aşamayacağı bir karmaşıklık uçurumu ortaya çıkacak. Doğal olanda budur zaten.

Bir zamanlar nasıl bir zihniyet ise bilmiyorum, java ve türdaşlarına sıcak bakmazdım, bir süre sonra ne gereksiz bir düşünce içerisinde olduğumu hissettim(sanırım o zamanlar, gereksiz dil kavgalarının çokça yaşandığı dünlerdi.). Zira javanın varlığı ya da yokluğu benim için ne önem arzeder ki? Ben kullanmak istediğim süpersonik aşağı seviye hacker araçlarına her daim özgürce ulaşabildikten sonra.

saygılar.
0
Dite
Tabii ki haklısınız örneğin build script'lerini perl ile yazabileceken neden gidip C++ ile yazayım ? Fakat genelde hep java yada diğer benzeri dilleri kullanların savunması budur:

"Bu araçlar şimdi sistemi kasıyor olsa bile 4-5 sene sonra donanım gelişim ivmesine bağlı olarak artık kasıntıyı hissettirmeyecek derecede gelişip hızlanacaklar."

Bu pek doğru değil. Neden ? Çünkü 4-5 sene sonra sistemlerin hızlanması ile beraber ihtiyaçlarda bir o kadar artacak daha komplex multimedia uygulamarı çıkacak bu durumda gene java kullananlar "4-5 sene sonra" diyecekler, 4-5 geçtiğinde ise gene bu durum tekrarlanacak "4-5 sene sonra..." :D :D :D
0
St
Uzun bir süredir Java ile uğraşmadığınızı zannediyorum :)

Zira yazılımcıların kendilerinden kaynaklanabilecek hataları (örneğin: memory management) en az indirip işlerine güçlerine bakabildikleri, ve yığınla iş için çok kapsamlı ve sağlam kütüphanelere sahip olan Java, kendine ihtiyaç duyulan noktada en iyi performansla çalışmaya devam ederken, azıcık daha fazla hafıza ve azıcık daha fazla işlem gücü harcamak karşılığında şirketlere on binlerce insan*saat kazandırıyor.

Tarık'ın yorumuna sonuna kadar katılıyorum. Sizin beklentilerinizi, ihtiyaçlarınızı karşılıyorsa kullandığınızı dilden zevk almaya devam edin. Kısır tartışmalarla zaman harcayacağımıza sahip olduklarımızı geliştirmeye bakalım.
0
mustafa_
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Çevik Yöntemler ve Süreç Bazlı Yöntemler: CMMI / XP

anonim

4 Kasım 2007

Çevik Yöntemler ve Süreç Bazlı Yöntemler: CMMI / XP

Proje Yönetiminde, süreçlere ve dokümanlara dayalı yöntemlerle çevik yöntemler iki ayrı yaklaşımı temsil ediyormuş gibi görünüyor.Bu 2 yaklaşımın detaylandırılması, uygulama örneklerinin verilmesi ve birlikte çalışabilirliği Orhan Kalaycı tarafından bu seminerde aktarılacaktır.

YER : Kadir Has Üniversitesi – Cibali Kampüsü

KATILIM KOŞULLARI : Katılım için kayıt yaptırmak gerekir.

KATILIM ÜCRETİ : 30 YTL (IPYD Üyesi Olmayan), 25 YTL (IPYD/TBD Üyesi)

GNU/Linux Çekirdek Animasyonu

FZ

Evet kulağa garip geliyor ama var böyle bir şey, inanmayan bu sitedeki Linux çekirdeği 3D animasyonunu izleyebilir.

Kötü Programcıya Övgü

FZ

Harold kötü bir programcıydı, gerçekten kötü bir programcı. Hani hem kendisi hem de etrafindaki herkes için kendine yeni bir meslek bulması gereken türden. Ama Harold iyi biriydi ve bir işte ömür boyu çalışacaklardandı; çok uzun süredir şirketteydi. Ezelden beri alt kademelerde olan bir programcısıydı, hiçbir zaman terfi etmedi, her sene maaşına en düşük zammı aldı ve yeri çok değiştiriliyordu. Ama kimse onu işten çıkarmak istemiyordu. Böylelikle ne zaman yeni bir proje başlasa ve yeni adama ihtiyaç olsa, Harold'ın takımının müdürü bu durumu fırsat bilip onu yönetmek zorunda kalacak bir sonrakı bahtsız kişiye gönderiyordu Harold'ı. Bir seferinde bu kişi ben oldum.

İlginç Bir Röportaj

FZ

1995 yılında kuruldu. Şu anda bünyesinde 70 kişiyi istihdam ediyor. Geliştirdikleri ve şirketle aynı isimle anılan açık kaynak kodlu yazılım 4.000.000 yerde kurulu ve sorunsuz olarak çalışıyor. Kendileri ile ticari olarak iş yapan 4.000 müşterileri mevcut. Yahoo! 400 adet gerçek zamanlı, görev kritik uygulamasında bu şirketin yazılımını kullanıyor. Yahoo UK ise tamamen bu yazılıma güveniyor. FIFA World Cup sitesi de aynı yazılımdan faydalanıyor. Bu başarı öyküsünün başındaki adam yani şirketin genel müdürü de Linus Torvalds gibi Finlandiya'lı (ancak Linus'tan farklı olarak Helsinki Teknik Üniversitesi'ne gitmiş, Linus'un Helsinki Üniversitesi'ne gidişini yanlış bir karar olarak değerlendiriyor ve bu iki üniversite arasındaki farkı Berkeley ve Stanford arasındaki farka benzetiyor).

Anahtar sözcüğü hala bulamayanlar bu röportaja göz atabilirler.

GPU: Küresel İşleme Birimi

Tarık

GPU ingilizce adıyla Global Processing Unit, geniş konu yelpazesindeki bilgisayar uygulamaları ve araştırma çalışmalarını desteklemek amacıyla geliştirilen işlemci gücü paylaştırma çatısıdır.