Açık Ağlar, Kapalı Rejimler

0
murat09
E - postanızı açtığınızda, haftanın her günü, size birşeyler satmaya çalışan onlarca mesaj buluyorsunuz. Genellikle bu bir ürün oluyor, fakat bazen internet üzerinde ürünler yerine fikirler de sahibini arıyor. Ekranınızda savaş karşıtı bir söylem, yeni hayat tarzı dersleri veren bir gurudan rahatlatıcı sözler, ya da açık açık siyasi propoganda görebiliyorsunuz.
Kabul etmek gerek, özgürlüklerin sınırsız mecrası internet aynı zamanda demokrasi satma işine de yarıyor. Eski ABD Başkanı Ronald Reagan’ın bir zamanlar tahmin ettiği gibi “Totaliterizmin Golyad’ı, mikroçipin Davud’u tarafından yenilecek”

Ancak, internetin dünyayı elektronik gücüyle özgürleştireceği inancı yeni yayınlanan bir kitapla sorgulanıyor. Shanthi Kalathil ve Taylor Boas tarafından hazırlanan “Open Networks, Closed Regimes” (Açık Ağlar, Kapalı Rejimler), Küba’dan Çin’e ve Suudi Arabistan’a kadar 8 kapalı rejimi inceliyor ve internetin varlığının tek başına totaliter rejimleri tehdit etmek için yeterli olmadığını ortaya koyuyor. Hatta, internetin, doğru kontrol edilirse, bu rejimleri güçlendirebileceğini savunuyor.

SUUDİ ÖRNEĞİ

Örneğin, sosyal olarak muhafazakarlığıyla bilinen Suudi Arabistan’da, kraliyet ailesi Batılılar tarafından üretilen gelişmiş sansürleme yazılımları piyasaya çıkana kadar, Batılı fikirlerin topraklarına bulaşmasını önelemek için internetin kullanılmasını yasakladılar. Hükümet, halktan destek isteyerek, yasaklanmasını istedikleri siteleri kendisine bildirmelerini istedi. Sonuçta Suudi halkı günde 500 sitenin sansürlenmesi için başvuruda bulunmaya başladı. Halkın kendi kendine sansürlediği sitelerin yeniden açılması için gelen başvuruların sayısı ise yüzü geçmiyor.

Ayrıca interneti kullanarak bürokrasinin işler hale getirilmesi ve halka daha iyi hizmet verilmesi mümkün hale geliyor. Kitaba göre, bahsedilen hizmetlerin verilmesi, baskıcı rejimlerde, yönetici elitlerin algılanan yasallığını daha da artırabiliyor ve koltuklarını sağlamlaştırabiliyor.

Aynı zamanda, İslamcı kökten dinciler, fikirlerini serbestçe yayabilecekleri akıcı bir forum ortamını internet sayesinde buldular. Suudiler istedikleri fikirlerin tartışıldığı forum ortamlarını serbest bırakırken, yayılmasını istemedikleri sohbet odalarını ise kapattırıyorlar. Sansürün internetin geneline uygulanmak yerine daha ince bir uygulamayla kontrol edilmesi baskıcı rejimler için bir tehdit olan internetin bu sefer bir silah olmasını olanaklı hale getiriyor.

DİKTATÖRLERİN PROPAGANDA ALANI

Diktatörler, her zaman medya üzerinde sıkı bir kontrol mekanizması oluşturmuşlardır. Kitabın yazarlarına göre, modern çağın medyası olma özelliğini kazanan internet, modern diktatörlerin propagandalarının yeni gözdesi olmaya aday ve bu yönde hızla ilerliyor.

Kaynak: Ntvmsnbc

Görüşler

0
anonim
Peki bu rejimlerin baskıcılığına kim karar vermiş?
Amerikan sistemi ile fazlası ile içli dışlı olmuş, gerektiğinde Amerikanın muhteşem çıkarları doğrultusunda halkı yönlendirmek görevine sahip NTVMSNBC mi ?
Bilirsiniz eğer kazanırsanız kahraman, kaybederseniz asi-terorist olursunuz.
Acaba Amerika interneti kendi çıkarları doğrultusunda nasıl yönlendiriyor?
Echolon'u suudilermi çinlilermi yürütüyor?
0
Nightwalker
Amerikan sistemi ile ilgili yorumlarına katılıyorum ama bu yukardaki rejimlerin sansürcülüğünü ve baskıcı yapılarını değiştirmez. Bizlerde bu rejimlerin uygulamalarından ibret alarak kendi özgürlüğümüz konusunda hassas davranmalıyız. İnternetle ilgili komik ve bir o kadarda sansürcü yasa tasarılarının meclise sunulduğu günler çok eski değil.
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Semantik Web ile Türkiye - ABD Kıyaslaması: Ursula K. LeGuin ve Oğuz Atay

FZ

Basit bir soru: X ülkesinin vatandaşı olan yazarları ve her birisinin kitaplarının listesini getir.

Süre: 2 dakika.

Yukarıdaki işi bir programcı olarak nasıl yapardınız? Mesela X = Türkiye.

Çok basit bir soru gibi görünüyor.

Acaba gerçekten öyle mi? İsterseniz bir deneyin. ;-)

İsterseniz süreyi 20 dakikaya çıkaralım. Yahut 2 saate. Kaç yazarın kaç kitabını getirebilirsiniz? Ne kadarlık bir bilgisayar kodu yazmanız gerekir, o kod hangi kaynaklara bağımlı olur, ne kadar sürede çalışır?

Şimdi siz bunu düşünedurun, dbpedia.org'a SPARQL sorgulama dili ile birkaç soru soralım ve sonuçlarına bakalım:

Devamı: burada...

Wikipedia ne kadar güvenilir?

feran

Aklınıza gelenden daha çok sayıda dilde bir bilgi kaynağı olan, Wiktionary, WikiBooks, vb. pek çok açık ve özgür kaynak ile gönüllerde yer edinen Wikipedia ya da nam-ı diğer Vikipedi kimileri tarafından 21. yüzyılın ansiklopedisi olarak kabul edilirken kimileri tarafından da şüphe ile yaklaşılan bir Internet sitesi.

Semantik Web, Doğal Dil İşleme, Veri Madenciliği ve Web 3.0: Calais Web Servisi

FZ

Herhangi bir metni (haber, makale, blog girdisi, proje planı) kendisine yollayabileceğiniz bir web servisi olsa. Bu servis yolladığınız metni inceleyip size RDF biçiminde semantik metadata bilgisi geri yollasa. Siz de bu bilgi ile mesela herhangi bir yazıya otomatik olarak 'etiket' (tag) öneren bir Wordpress plug-in'i yazsanız. Nasıl olurdu acaba?

Google bu kadar mı taciz edilir! :(

FZ

Geçen hafta bir dostumun ağabeyinin yüksek lisans tezini Internet´e yerleştirmiş ve burada haberini geçmiştim (http://www.fazlamesai.net/modules.php?name=News&file=article&sid=2349). Sonra da arkadaşımın sorması üzerine ona açıklama yapmıştım Google anında yakalar bu yeni belgeyi, PDF´nin de içini açar okur, indeksler filan. Birkaç gün önce Google´a baktığımda ve "veri zarflama" anahtar sözcüklerini arattığımda gerçekten de ilk sayfada ilgili tezin ve bağlantılı linklerin geldiğini gördüm. Arkadaşıma da söyledim, sevindi filan. Ancak bugün baktığımda beni dumura uğratan bir durumla karşılaştım!

Web 2.0 budur, pardon biziz

sundance

İki gün önce bir güvenlik konferansında, Web'in (özellikle de 2.0'ın) düşünce tarzımızda, kendimizi ifade edişimizde ne gibi değişikliklere sebep olduğuna dair bir video seyrettim.

Kansas State Üniversitesi'nden Michael Wesch tarafından hazırlanan video hem sunum tekniği hem anlattıkları açısından oldukça takdire şayan.