Herşey yankılanıyor, hiçbir şey silinmiyor...

0
sundance
Az önce çok ilginç bir olay başıma geldi. Gereksiz derecede multi tasking bir şekilde, bilgisayar başında çalışırken ve sırtım dönük televizyon seyrederken, BBC`de Dennis Pennis diye bir show vardı. Showun aşırı itici kahramanı, ünlü yıldızlara acaip şeyler soruyordu; Rosanne Barr`a `İlk buluşmada öpüşmek mi önemlidir, yoksa derin penetrasyon mu ?` sorduğu sorulardan biriydi mesela...

Fakat işin asıl ilginç yanı Jeff Goldblum`la yaptığı röportajı tam olarak anlayamayıp, Internet`de search ettim, Google`da yaptığım aramanın sonuçlarından üçüncüsüne dikkatiniz çekerim. Kelime kelime ve screenshotlarla röportajın web sayfası haliydi

Dikkat edin, yakında bunları daha sık yaşamaya başlayacağız.

Görüşler

0
sleytr
çok ilgisiz olacak ama bir röportaj nasıl tvde yayınlandıktan hemen sonra googleın indeksine girebiliyor. eski bir röportajmıydı?
0
sundance
eski bir röportajdı evet. Fakat mesele o değil. Eski bile olsa bir TV programının içeriğini, Google`da çat diye bulabilmek ilginç.



Ve bir süre sonra yenilerinin de bulunabileceğinin habercisi bence...
0
conan
Hersey bi yana arkadas Pierce Brosnan`a iyi giydirmis! :)))
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Japonya, gençlik, internet ve intihar

hayy

İnternet hayatın bir parçası olmaya başladığından bu yana hep yararlı olduğu yönler tartışılır, menfi yönde etkilenen alanlar ise genelde sümen altına uygun bir yer bulunup çekilir. Bir haber sitesinde rastladığım bu yönde bir haberi, kendini ihbar eden bir suçlu gibi hissedip, dilim döndüğünce tercüme etmeye çalıştım.

Haberin orjinal adresi buradadır

Bu cuma Tokyo'da 6 genç bir arabanın içinde havasızlıktan ölmüş olarak bulundu. Yanlarında bulunan küçük bir mangaldan ise hala duman tütüyordu. Belli ki intihar eden bu gençler de, dalga dalga yayılan internet üzerinde yapılan intihar sözleşmelerinin kurbanlarıydılar.

Yetkililer, perşembe gecesi Tokyo'nun yaklaşık 80 km kuzeybatısındaki ormanlık arazide intihar eden, henüz yirmisindeki bu beş erkek ve bir kızın birlikte ölmeden önce internette buluşmalarından şüpheleniyorlar. Arabanın pencereleri bantlarlarla dışarıdan hava gelmesin diye de kapatılmıştı.

Douglas Adams'ın Mac'i

anonim

Aslında eski bir hikaye ama daha önce bahsedilmediği için FM'cilerin bu güzel hikayeden mahrum kalması doğru olmaz.

Yıl 2003. Kahramanımız Phil Beesley ihtiyaçlarını karşılayacak bir Mac arayışındadır. Aradığı özelliklerde test edilmemiş bir ürünü eBay'de bulur ve alır. Bilgisayarı çalıştırdığında büyük bir sürprizle karşılaşır.

Özgür Yazılım Geliştiricilerinin Asıl Motivasyonu Özgürlük Değil Ego Tatmini

FZ

Brian Masterbrook ve Planet Lisp sayesinde, Emacs'ı Mac ortamına "taşıyan" Andrew Choi'nin özgür yazılım dünyası ile ilgili enteresan bir yazısından haberdar oldum. Choi diyor ki asıl motivasyon kaynağı özgürlük falan değil, geliştiricilerin büyük bir kısmı kendi reklamları olsun diye bu konuya giriyorlar, özgürlük sadece yüzeydeki bir görüntü. Choi, bunun işaretlerini de şöyle sıralıyor:

Ne Kadar Enteresan!!!

parsifal

Bonus Kart Müşteri Hizmetleri,
xxxx xxxx xxxx xxxx no'lu Bonus Kart'ımın toplam borcu olan 220.000.000 (ikiyüz yirmi milyon) TL'yi 21.08.2002 son ödeme gününde Garanti Bankası Nişantaşı Şubesinin ATM makinasından 14:49:41'de 11093 sıra numarası ile ödememe rağmen Bonus Kart'ımın bağlı olduğu xxx-xxxxxxx numaralı vadesiz TL hesabımdan minimum ödeme tutarı (22.000.000 TL, yirmi iki milyon) çekilmiştir.
İnternet bankacalığını ve ATM'leri kullanarak zaman kazanmayı ve şubedeki çalışanları meşgul etmeyerek işlemlerimi kendi başıma yapmanın böylece ne kadar yanlış bir şey olduğunu görmüş oldum. Bundan böyle her türlü işlem için şubeye gideceğime emin olabilirsiniz...

not: Kredi Kartını şubemden teslim alırken bir kişi bile kimliğimi ispat eden herhangi bir belgeyi şahsımdan istemedi. Kartı aldıktan 2 ay sonra bunu şubeme bildirdiğimde "kimlik kontrolü" yapıldı. ;-))

Elektronik Edep ve Edebiyat

FZ

Radikal Gazetesi yazarlarından ve Sabancı Üniversitesi öğretim üyelerinden Hasan Bülent Kahraman´ın son yazısı elektronik iletişimin ne kadar kalıcı olduğu ya da olabileceği üstüne:

... Artık telefonu bıraktık. Bir anlamda yazıya geri döndük. Herkes ötekiyle, yan yana iki odada bile olsalar, elektronik posta aracılığıyla haberleşiyor. Bu yazının geri dönüşü demek.Ama acaba öyle mi?

Bir kere bu yazının hiçbir kalıcılığı yok. Bugün artık hemen hiç kimse her haberleşmeyi kağıda dökmüyor. İkincisi, bu yazıların herhangi bir yazı değeri yok. Hiçbir yazı özenine sahip değiller. Ne imla, ne bir şey. Tamamen 'can kurtarma' amacıyla çırpıştırılmış şeyler. Bana öğrencilerden gelen mesajları anlamak bir sorun. Kısacası, elektronik yazışmanın 'edebi' oluşmadı, edebiyatı nasıl doğacak bilmiyorum.