Ne @#!* Biliyoruz Ki!?

0
FZ
Gösterime girdiği ülkelerde tahmin edilenin ötesinde bir başarı kazanarak yüz binlerce insanın hayatını pozitif yönde etkileyen “Ne @#!* Biliyoruz ki!?”, Türk seyircilerle ilk kez !F İstanbul'da buluştuktan sonra Mart 2006’da ülkemiz sinemalarına geliyor.

Oscar ödüllü oyuncu Marlee Matlin’in başrolünde olduğu yapımda, dünyanın önde gelen fizikçileri, nörokimyagerleri, hekimleri ve metafizikçilerinden 14 önemli isim, aydınlatıcı olduğu kadar şaşırtıcı bilgilerle izleyicinin karşısına çıkıyor. Etkileyici görsel efektler ve animasyonlarla da desteklenen film, tam anlamıyla türünün ilk örneği.

Sonuç sadece bilgilendirmek ve düşündürmekle kalmayıp aynı zamanda eğlendiren, pozitif bir iz bırakarak izleyiciye yeni bir bakış açısı getirebilen, son derece özgün bir yapım...
Gerçek Bilimkurgu

"Ne @#!* Biliyoruz ki!?" aynen "The Matrix" ve "Vanilla Sky" gibi, kabullendiğimiz sıradan gerçekliğin arkasında bambaşka ve daha büyük bir gerçeklik olduğunu gözler önüne seriyor. Bunu yaparken, düşünce gücümüzle istediğimizi başarabileceğimizi ve içinde yaşadığımız dünyanın şartlarını bütünüyle kendimizin yarattığını da açıkça ortaya koyuyor. Ancak "Ne Biliyoruz ki!?" bir bilimkurgu değil "Ne @#!* Biliyoruz ki!?" çok daha tuhaf. Çünkü bütünüyle gerçek.

Kulaktan kulağa yayılan başarısıyla birçok seyirciyi salona çeken film, ABD'de tüm zamanların en çok hasılat yapan üçüncü belgeseli olurken, DVD’si 4 ay boyunca amazon.com'un en çok satan 10 film listesinde kaldı.

Konu

Kocası tarafından aldatılan ve mesleği olan fotoğrafçılıktan giderek soğumaya başlayan Amanda (Oscar ödüllü oyuncu Marlee Matlin) giderek yaşamda kaybolduğunu hissetmekte ve anti depresanların içinde boğulmaktadır. Ancak ümitsizliği çok yakında kırılacak, “şans” eseri tanıştığı birçok yabancı ona düştüğü zor durumun nedenlerini göstererek kendini bulması için gerekli cevapları sağlayacaktır. Amanda, kendini Harikalar Diyarı’ndaki Alice gibi olağanüstü bir deneyimin içinde bulur ve yavan ilerleyen günlük yaşamı gözlerinin önünde bir yumak gibi açılır. Sıradan gerçekliğin altında işleyen düzen artık gözlerinin önündedir.

NE @#!* BİLİYORUZ Kİ!? günümüz için radikal olarak adlandırılabilecek fikirleri milyonlarla buluşturuyor. Çalıştıkları alanların ön safhalarında ilerleyip, keşfedilmemiş bucak bırakmamaya niyetli olan bilim adamlarının desteği ise, filmin bilinmeyene doğru yaptığı yolculuğu iyice güçlendiriyor.

İşte alanlarında uzman olan, araştırmalarıyla çığır açmış toplam 14 fizikçi, biyolog, anestezi uzmanı, psikiyatrist, ruhani lider ve hekimlerden bazıları:

Willliam Tiller, Ph.D. - Stanford Üniversitesi Madde Bilimi ve Mühendisliği bölümünde profesörlük yapmış olan William Tiller, metalurji ve katı madde fiziği konusunda Amerikan hükümetine danışmanlık da yapmış. Yayımlanmış 250’den fazla makalesi olan Tiler, aynı zamanda Parapsikoloji ve Tıp Akademisi’nin kurucularından.

Amit Goswami, Ph.D.- Nükleer fizik konusunda uzmanlaştıktan sonar 32 sene boyunca Oregon Üniversitesi’nde fizik eğitimi veren Goswami, halen Amerika ve Brezilya’da çeşitli kurumlarda eğitim veriyor. Quantum mekaniği hakkında bir ders kitabı yazan Goswami’nin diğer kitaplarından bazıları "The Self-Aware Universe”, "Quantum Creativity", "Physics of the Soul" ve "The Visionary Window".

John Hagelin, Ph.D.- Dünyaca ünlü bir kuantum fizikçisi olan John Hagelin, Avrupa Zerre Fiziği Merkezi ve Stanford Çizgisel Hızlandırıcı Araştırma Merkezi'nde, çığır açan araştırmalara imza atmış. Çarpıcı buluşları nedeniyle, “bilim ve teknoloji alanında topluma yaptığı hizmetlerden ötürü” prestijli Kilby Ödülü’nü kazanan Hagelin, “Einstein, Jeans, Bohr ve Eddington geleneğinden gelen” bir bilim adamı olarak nitelendiriliyor.

Fred Alan Wolf, Ph.D.- Kuantum fiziği alanında ve bilinç ile ilgili yaptığı çalışmalarla ünlenen Fred Alan Wolf, uzayda yol alabilmek için geliştirilen nükleer ateşleme sistemi Project Orion’da çalıştıktan sonra, bilinç, fizyoloji ve ruhaniyet arasındaki ilişkiyi araştırmaya koyulmuş. Araştırmaları onu, ünlü fizikçi David Bohm’la yaptığı uzun görüşmelerden, Peru’nun büyülü ve gizemli ormanlarına, Werner Heisenberg’le buluşmalardan, Meksika’nın çöllerine kadar birçok farklı yere götürmüş. Amerika’da Bilim alanında Ulusal Kitap Ödülü’nü kazanan “Kuantum Sıçramasını Yapmak” dahil 10 kitabı bulunan ve San Diego, Paris, Kudüs ve Londra’da saygın üniversitelerde profesörlük yapmış olan Wolf, Discovery Channel’ın da daimi danışmanlarından biri.

David Albert - Kuantum mekaniğinin felsefi sorunları ve Uzay ve Zaman Felsefesi konusunda uzman olan, "Kuantum Mekaniği ve Deneyim" ve "Zaman ve Şans" adlı kitapların yazarı olan Dr. David Albert, aynı zamanda Columbia Üniversitesi’nde Fiziğin Felsefi Temelleri bölümünün direktörü.

Jeffrey Satinover, M.D.- Asıl ilgi alanı olan fizik teorisine ara verip yirmi yıldan fazla bir süredir psikiyatristlik yapan ve New York’daki C.G. Jung Vakfı’nın başkanlığını yürütmüş olan Satinover, Harvard ve Yale üniversitelerinde eğitim vermiş. Kimilerince "21. yüzyılın ilk büyük kitabı" olarak adlandırılmış "Kuantum Beyin"in yazarı olan Satinover, araştırmalarına Yale’de devam etmekte.

http://www.nebiliyoruzki.com

Görüşler

0
bm
Ben bu filmi seyrettim. Ozellikle sonlara dogru bazi kisimlari ucuncu sinif sarlatanlik gibi geldi bana. Ama Michael Moore'dan ABD'yi, Kurtlar Vadisi denen seyden derin islerin gercek yuzunu ogrenenen insanimiz bu vesileyle bundan da bilgi edinmis olur. Bu islere giren insanlarin akademik unvanlarini ek bir inanilirlik alameti niyetine saf seyircinin gozune sokmalarini da ayrica hos bulmuyorum. Madem ismin sonuna Ph.D. yazmak makul, o zaman isminin sonuna Ph.D. yazan diger insanlari ikna edip hakemli yayin yapsalardi millete hikaye anlatacaklarina diyorum icimden.

Eger insanimiz gunluk gercegin uzerinde bir Hakikat arayacaksa, bunu yapmanin yerli yollari ve ismin sonuna Ph.D. koymayan gelenekten gelen mursitleri vardir herhalde.

0
serdem
Bu kadar vakit ayırmışken insan filmin orjinal ismini de yazıverir: What the #$*! Do We (K)now!?
Amazon'da aramak isteyenler 'what the bleep' diye arayabilirler. (Türkçesi nasıl okunur, bi fikriniz var mı?)

FZ'nin verdiği bilimadamı listesi filmin mistik yönünü gizleyebilir. Tam listeye bir göz atın.

Filmde Capra gibi, benim zihin açıcı bulduğum, ama fizikçilerin pek de hoşlanmadığı isimler var. Bir not düşmek önemli: Önemli bir eleştiri 'ruhani lider' kadrosuna gelmişti. Filmin bir tür Ramta (ramhta?) enstitüsünün (derneğinin?) reklamı gibi olduğu, olabileceği yönünde soru işaretleri var. Ama bu çok belirgin bir sorun değil bence.

Neyse, yine de heyecanlandırıcı bir film, hem biçimsel hem de içerik olarak. Douglas Adams'ın uzakta yaşayan ağırbaşlı bir kuzeni gibi ya da 'kışkırtıcı bir tartışma', 'verimli bir zihinsel jimnastik' ya da 'insana aydınlandığı hissini veren hoş bir yalan' gibi bir şey :) İmdb notunun 5 küsur olmasından yola çıkarak bazılarının çok sevdiği bazılarının da nefret ettiğini düşünebiliriz.

0
bm
(Türkçesi nasıl okunur, bi fikriniz var mı?)

Hmm, tercume etmeye kalkarsak oraya erkek tenasul uzvunun argosu konabilir. Onun da basindaki 's' harfini, 'm' yapmak moda galiba. Yani 'ne seyimi biliyoruz ki?' ne 'ne meyimi biliyoruz ki?' tabii orada bahsedilen seyin Disney karakteri fare olmadigi Turkce konusanlarca hemen anlasiliyor. Bence boyle yani.

Yukarida buyuk harfle hakikat yazdiktan takriben bes dakika sonra, bana bu terbiyesizligi yaptiran Serdem'e bu vesileyle muhtelif diger #$*!leri mirildaniyorum burada tabii.

0
serdem
Tamam, tam karşılığı olmasa da, durumu kurtarmak için 'Ne halt biliyoruz ki' diyelim :)
0
sefalet
Halt etmek, halt yemek, halt karıştırmak var ama halt bilmek pek yok sanırım.

0
serdem
Hayır, istediğiniz gibi kullanabilirsiniz. 'Halt' bir isim, birçok fille uygun kullanımı olabilir; sizin saydıklarınız sadece deyimleşmiş olanlar. Halt bilmek deyince kulağa ters geliyor, ama 'bir halt bilmemek' derseniz kullanımı hatırlayabilirsiniz. 'Halt anlamak 'diye bir söz yok mu diyeceğiz; pekala da 'bir halt anlamamışsın' diyoruz.
0
bm
Halt baglaminda Serdem'e katiliyorum, ama 'What the heck do we know' demek isteselerdi, bleep koymazlardi oraya.
0
sefalet

Doğru evet dediğiniz gibi de kullanılıyor ama "bir halt bilmek" şeklinde değil de sizin söylediğiniz "bir halt bilmemek" şeklinde yani fiilin olumsuz şekli ile daha çok."Halt bilmek/bilmemek" de deyim hali ama çevrimiçi sözlüğe geçmemiş, üşenmezsem elimdeki deyimler kılavuzuna da bakarım.İsim de olsa kullanım yeri bakımından ve salt ismin anlamı olarak çeviriye oturmuyor.
0
sefalet
Tartışma sürerken TDK'ya buşvurayım demiştim, teknik aksaklıklardan istenilen form gitmemişti.(sanırım ya sitede ya da firefox uyumunda bir sorun vardı)Bende bir arkadaşımdan rica etmiştim yolladı.Ümidi kesmiş hatta böyle bir başvuruyu unutmuşken sonunda cevap geldi.TDK'yı az çalışanı olmasına rağmen vatandaşı adam yerine koyduğu için kutlarım.

Çok ayrıntılı olduğunu söylemek zor ama bu da bir şeydir.

Gelen elektronik posta:

T.C.

ATATÜRK KÜLTÜR, DİL VE TARİH YÜKSEK KURUMU

Türk Dil Kurumu Başkanlığı

Sayı : B.02.1.KDT.5.02.10.00-307

Konu :

Sayın...


İlgi: 13/02/2006 tarihli yazınız.


"Bir halt bilmiyorsun." şeklindeki kullanım, halk dilinde kullanılmaktadır ancak henüz sözlüklere geçmemiştir.

Bilgilerinizi rica ederim.


Prof. Dr. Şükrü Halûk AKALIN

Türk Dil Kurumu Başkanı









28/03/2006

0
bm
Boylece Serdem'in 'halk'a dahil oldugu resmi agizdan teyid edilmis oldu.
0
sefalet

:) Halka mâl olmuş da diyebiliriz.

Not: a'nın üzerine şapka koymak için shift+3 e bastıktan sonra üzerine şapka gelmesini istediğiniz harfe basın.Olur da bilmeyenler vardır diye belirteyim dedim.
0
sefalet
Filmi günlüğümde paylaşıma açmıştım isteyen mart ayını beklemeden filmi indirebilir.

http://www.sefalet.blogspot.com/

Bu arada BM'nin dikkat çektiği bir noktayı açıklamakta fayda var, özellikle filmin beğendiğim yanlarından biri konuşmacıların meslek ve kariyerleri hakkında film sırasında bilgilendirme yapılmamakta.Kişiler filmin sonunda izleyiciye tanıtılıyor, bu gayet güzel düşünülmüş ve nesnel düşünme fırsatını daha çok veren bir uygulama izleyiciye.Böylece konuşmacıların sahip oldukları kariyerleri öğrenerek bilinçli veya bilinç dışı etki altında kalma ortadan kalkıyor.

Wikipedia'da film hakkında detaylı ve eleştirel bilgiler bulmak mümkün.Şuan itibari ile Wiki açılmıyor bende açılsa da arama motoru çalışmıyor, aslında alfabetik listelemeye benzer bir şey olsa bu durumlarda bilgiye ulaşmak kolaylaşabilir.

Filme getirilen eleştirilerin başında yorumların gizemciliğe kaçıyor olması geliyor.Özellikle Wiki'de filmin yapımcıları arasında Ramtha organizasyonunun olduğu belirtiliyor ki filmde göreceğiniz sarışın slav kökenli izlenimi veren, etkileyici konuşma yeteneğine sahip hanımefendi bu organizasyonun gurusu olmakta.En çok da o konuşuyor gibi geldi bana.Filmde gerçekten pek çok şaşırtıcı bilimsel veriden bahsedilmekte özellikle su moleküllerinin düşünce ile olan etkileşimi gerçekten ilginç.Ama Kuantum Fiziğinin belirsizliği içinde mistik tarafa kaymanız an meselesidir.Ve Gizemciliğin geniş ve saf toplulukları sömüren etkisi çok eskilere kadar gider.Bu bakımdan bilimselliğin dışına taşmadan bilim yapmak ve bilimi anlamak gerektiği akıldan çıkarılmamalıdır.

Film kuantum fiziğine giriş niteliği taşımıyor, o bakımdan ön bilginiz olması gerekli diye düşünüyorum.Ama animasyonlu ve basit anlatımı gayet güzel.Filmde geçen konuların ilgi çekmesi ve daha fazla bilgi verilmesine yönelik eleştiriler ışığında "Tavşan deliğinden aşağıya" (down the rabbit hole) adlı filmin kesilmiş parçalarında oluşan bir devamı izleyicilere sunuluyor.Daha fazla bilgi için:

http://www.whatthebleep.com/
0
FZ
Reklamını yapan, duyuru amaçlı e-posta yollayan kişilerin web sitelerine baktım şimdi: http://www.bilyay.org.tr/, Ruh ve Madde tayfası görünüyor. (FZ, offf offf diye derin şekilde iç çeker ve sakalını sıvazlar).

Muhtemelen pek çok insanın ilgisini çekecektir "mistisizm" faktöründen ötürü ve bu konuda rahatsız olanların yapabileceği en iyi iş de belki insanları düzgün kaynaklara yönlendirerek "demistifiye" etme yani gizemden arındırma çabası olacaktır. Kritik noktalardan biri de bu tür organizasyonların "bilimsel kurumlar bağnazlık yapıyorlar bazı şeylere karşı, açık fikirli değiller" düşüncesini inceden inceye veriyor olmaları.

Bir de şu var, "şaşırtıcı bilimsel gerçekler"i cımbızla çekip aldığımızda, pek çok farklı çerçeve içine oturtmak mümkün olabilir. Ya da işte bir kısmını söyleyip başka bir kısmını söylememek filan. Kaliteli ve düzgün bilimadamlarında benim gördüğüm bir iddia ortaya koyduklarında genellikle getirilen itirazları da söyler ve o itirazlara karşı neyi nasıl savunduklarını söyler, itiraza karşı itiraz getirirler filan. Evet, bunu yapmak da kolay bir iş değil tabii, her şey bir yana cesaret, bilgi, zekâ ve bilimsel ahlak gerektirir.

Wikipedia ile ilgili not: Google üzerinden bir Wikipedia makalesi aramak Wikipedia'nın kendi içinde aramaktan çok daha hızlı.
0
feran
http://www.galerioda.com/sergiler_sonraki.html Bir sinema, bir film ve içeriğindeki bilimselliğin tartışılmasında (henüz filmi görmediğim için) söyleyecek sözüm yok. Ancak sinemayı bir sanat olarak kabul ettiğim için sizlere bir başka sanat etkinliğini duyurmak istedim; MİNYATÜR. Geleneksel sanattan yola çıkarak geçmişle geleceği buluşturan bir çağdaş minyatür sanatçısı Mehtap Kardaş'ın sergisine uğramak için zaman ayırın. Öneririm. Güzelliklere yalnızca bilgisayar ekranının çerçevesinden bakmamanız dileğiyle.
0
bm
Hmm. Ben oyle hatirlamiyorum, sanki adamlar agizlarini aciklarinda yaziyla akademik unvan veriliyor gibi hatirliyorum. Ama 15-20 senedir sinir oldugum bir hal oldugu icin belki sonda cikan seyleri fevkalade mistik ve kuantum bilmemnesi yuzunden basta gormus olabilirim.

Bu islerde bir de seyh, mursit vs. demeyi gerilik alameti sayan okumusumuzun ayni tip seyleri guzergah 'dogu'->ABD->Turkiye olunca 'aaa bak guru' diyerek yalayip yuttugunu farketmek lazim belki.

0
sefalet
Günlüğümden filmi çekmek isteyen epey kişi olmuş, yüklediğim site Türkiye ve diğer bazı bölgeler için kota sınırlaması uyguluyor.Fakat bir vekil (proxy) kullanırsanız kolayca indirmeniz mümkün.
0
sefalet

Filmin ikinci bölümünün adresi kırıktı, yeniledim.Filmi indirmek isteyenlere duyrulur.

Not: işleri icabı genel ağ üzerine büyük boyutlu dosya yüklemek durumunda olanlara bol sabır diliyorum Türkiye şartlarında.
0
malkocoglu_3
John Hagelin.. Reform partisinden baskanlik yarisina katilmisti bir sure once... Meditasyon yaptirarak suc oranini dusurecegini filan soyluyordu. Whatthebleep sitesinde de o istatistikleri vermisler... Daha filmi gormedim, yegane cekincem (simdilik) bu filmin ABD'nin softa bir mistisizm'e kaymaya basladigini gosteriyor olmasidir... Italyan Sehir Eyaletleri de mistisizm'e dusunce yikildilar, Bagdat'ta Mogol'lar tarafindan ayni sebepten dolayi telef edildi. Ne mi biliyoruz? Ne kadar bildigimizin ne onemi var? Isler aletler, dogayi kontrole yetecek kadar matematiksel modellerimiz saglam ise, o bildigimiz yeterlidir, ve gerisi yavas yavas gelecektir. Kesinsizlik Prensibi'ne gore bazi seyleri gormemizin mumkun olmadigini biliyoruz, ama bu teorisenlerin durmasi anlamina gelmez. New Age'e savasci (martial) kulturunden yaklasmak benim icin daha faydali oldu. Iyilik, kotuluk, vs, savas, baris; Bunlarin cogu Evrimsel Oyun Teorisinden matematiksel olarak cikan sonuclar. Ruhani aciklamalara fazla gerek olmayabilir. Astroloji bile (pacavra gazetelerde verilen hali degil) oldukca faydali gozlemler iceriyor, ve temeli istatistiksel. Neyse gorecegiz.
0
ttk
Bunlar Erik Von Teneke nin talebeleri olsa gerek.
Söz konusu olan şey de toplu master tezleri galiba.
Bu durumda "@#!* = üçkağıt" eşitliği sağlanıyor konu hakkında yazılanlardan anladığım kadarı ile.

Bir @#!* bilmiyorlar bence, gelip asıl stajı, yüksek lisansı bizim memlekette yapmalılar.
0
darkhunter
:)))
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Star Wars II:

sundance

Uzun süredir hevesle beklediğimiz Star Wars II: Attack of the Clones sonunda geldi.

Tabi gelir gelmez de tartışmalar başladı. Şusu iyiydi busu kötüydü diye.

Slashdot yorumlarından küçük bir parça yorumsuz ;) (film hakkında ipucu var dikkat) `Hersey iyi hoş da ben Yoda`nın neden, tonlarca kolonu havada tuttuğunu anlamadım, onun yerine Obi ve Annakin`i hareket ettirmek daha kolay olmaz miydi ?` İyi soru...

CUBE

FZ

Tek kelimeli vurucu filmler listem var: Karakter, Yalancı ("Deceiver"), Heat, Şarküteri, ...

Bu listeye çok önemli bir film daha eklendi!

"CUBE".

Süper şahane ve de kaliteli bir film olması itibari ile vizyonda fazla barındırılmayacağını tahmin ediyorum o yüzden bu haberi okur okumaz gitmenizi tavsiye ederim :-).

Nedir mevzu derseniz... Asal sayılar, bir kübe sıkışmış ve kafayı yemek üzere olan bir grup sıradan (!) insan, insanların yavaş yavaş ama vurucu şekilde değişen ilişkileri, sinir bozucu ve rengarenk mekanlar, müthiş diyaloglar, bir an bile düşmeyen tempo, müthiş bir yaratıcılık!

Filmin finalinde aklımdan geçenler: "Sanırım yeni bir Stanley Kubrick doğuyor!"

Son söz: "CUBE", gidin!
Ve tabii yorumlarınızı yazın :-))

Yeni X-Files

yuxel

8-9 sene önce başlayan, odamızı posterleriyle süleyen X-Files tutkumuz 1998'de beyaz perdede süslenmişti. Dizi oyuncularından David Duchovny nam-ı diğer Fox Mulder, bir röpörtajında 7 sene önce(1998) çekilen "The X-Files"'ın devamının yolda olduğunu belirtiyor.

İşaretler

m1a2

Bu sene ilginç bir Ramazan ayı geçiriyoruz. Çözülen şifreler, gizli kalmış kehanetler, 2006`da Newyork açıklarına ulaşması beklenen göktaşı vesaire. Shyamalan`ın yazdığı ve yönettiği Signs`a böyle bir atmosferde gitmeniz halinde aldığınız tadda farklı oluyor tabii. Benzer bir tadı almak isteyenlere önerim odur ki filme gitmeden önce ısınma hareketleri babında Ceviz Kabuğunu seyredin. Neyse... Zekeriya Beyaz yorum girerse şimdi yanarız. Film`e dönelim.

Codename: Swordfish

FZ

Hemen konuya gireyim. Derdim film eleştirisi değil. Travolta sevdiğimiz bir ağabeyimizdir ama mevzu bu değil.

Sorun bir kez daha Hollywood`un, teknik terminoloji, vs. mevzuunda genele hitap etmek için, konuya merakı olanların tahammül bile edemeyeceği zırvalıkları filme serpiştirmiş olması: