ODTÜ Teknokent 5 Yılda 10 Kat Büyüdü (Peki Ya Silikon Vadisi?)

0
FZ
Radikal'deki habere göre ODTÜ Teknokent'in 2002'de 25 milyon dolar olan cirosu, yaklaşık 10 kat büyüyerek 250 milyon YTL'ye çıktı. 2005'te 149 olan firma sayısı 195'e ulaştı. 7 yıl önce 12 bin metrekarelik alanda hizmet verirken, şimdi 80 bin metrekarelik kapalı alan var. Teknokent'in AB ülkeleri, Uzakdoğu ülkeleri, ABD, Türki cumhuriyetleriyle İsrail ve Katar gibi ülkelere teknoloji ihraç ettiği belirtilmiş. Yazının sonundaki bir cümle ise dikkat çekici:
"Şu anda bilinen en büyük teknokent ABD'deki Silikon Vadisi." cümlesi gerçeği ne kadar yansıtıyor? Cümleye göre Türkiye'den çok farklı bir geçmişi ve sosyolojisi / ekonomisi olan ABD'nin Silikon Vadisi olarak anılan bölgesi Türkiye'deki 'teknokent' uygulamasına benzer bir uygulama mıdır? Yani ABD devleti ABDli genç girişimcilere birtakım vergi, kira, vs. avantajı ile sınırları belli bir kapalı alan sunup onların bir şeyler geliştirmelerini mi beklemiştir? Eğer böyle değilse neden birbirlerinden bir hayli farklı yapısı olan (biri devlet destekli diğeri muazzam bir ekonomik, coğrafik ortamda süreç içinde kendilğinden oluşmuş) iki oluşum ısrarla ve inatla birbirine eşit olarak lanse edilmektedir? FM'ye soralım dedik, belki bir bilgisi + fikri olan vardır...

Görüşler

0
bm
Hah, memlekete yeni geldigim zaman boyle acayip ve dogru olmadigi bariz olan laflara ve karsilastirmalara ben de kizardim. Hatta buraya da yazmistim bir kere soyle.

Silikon vadisi/girisimcilik filan karsilastirmasi yapilacaksa, ayni zaman zarfinda kac sirketin kapandigi, kac fikrin denenip netice alinamadigi filana da bakilmali herhalde. Islerin o tarafini pek konusmuyoruz, ama insan kaynaginin verimli yerlere kaymasi icin onemli bir mekanizma o da.

0
ozancaglayan
bir kere her şeyi geçtim, hadi ikisini de "teknokent" olarak adlandırdık diyelim. Yahu içerikleri bile o kadar farklı ki. elma ile armut gibi bir şey bu. Biri adı üstünde silikon vadisi. Yarıiletken teknolojisinin tüm nimetlerinden yararlanarak evimizin her tarafına musallat olan (mikro/nano)elektronik aygıt/çip geliştiriyor. Bizim teknokentlerimiz ise "tamamen" olmamakla beraber yazılım geliştirme üzerine çalışan bir sürü şirketin toplandığı bir mecra. "E gel sen sonra biri bilmemkaç yılda bilmemkaç kat büyüdü ayrıca dünyanın en büyüğü silikon vadisi" diyip haberi de, araştırmayı da, her şeyi katlet..
0
simor
Silikon Vadisi nedir? Ne yapar?


0
mencer
Silikon vadisi devlet teşviği ile değil tamamen Stanford üniversitesinin girşimi olarak başlamış. "The Silicon Valley Edge" kitabını ve özellikle içinde Marc Granovetter'in makalesini tavsiye ederim. Bana göre en önemli itici gücü ve ODTÜ teknokent'ten temel farkı araştırmacıların hem üniversitede çalışıp hem de girişimci olarak Silikon vadisindeki şirketlerin kurucuları olması.
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Osmanlıca Karakter Seti

butch

Pardus geliştiricileri, bir karakter seti olmadığı için bilgisayar ortamında varlığını sürdüremeyen Osmanlıca için harekete geçmiş.

Osmanlıcanın bir karakter setine sahip olacağını duymak güzel, ama en önemli konu Ali Işıngör'ün yazısında bahsettiği gibi bugüne kadar 700 yıllık tarihimize ait belgelerin bilgisayar ortamına aktarılması konusunda bir çözüm bulunmamış olması.

Dört Bir Yandan Bilişim Eğitimi

FZ

Türkiye'de bilgisayar kullanım oranı yıllardır bir arpa boyu ancak ilerlemiş durumda. Bu gidişatı hızlandırmak için firmalar da eğitme ve bilinçlendirme amaçlı etkinlikler düzenliyor. Bunlardan ilki Türkiye Bilişim Derneği ve Microsoft Türkiye tarafından düzenlenen Bilişim Kervanı. Ankara'dan başlayan proje, Türkiye'nin 28 ilini dolaşarak 400 bin kişiyi bilgi teknolojileriyle tanıştırmayı hedefliyor. Başkent dışında ziyaret edilecek şehirler Kırıkkale, Çankırı, Kastamonu, Sinop, Samsun, Amasya, Sivas, Zara, Erzincan, Erzurum, Van, Tatvan, Muş, Diyarbakır, Urfa, Gaziantep, İstanbul, Eskişehir, Konya, Aksaray, Nevşehir, Kayseri, Antalya, Denizli, Uşak, Kütahya, Bursa, İstanbul olarak belirlenmiş durumda (http://www.microsoft.com/turkiye/bilisimkervani).

Vapurlarımızı Vermiyoruz!

FZ

İstanbul, sürekli inşaat halinde olan, sürekli bir yerleri yıkılıp yeniden yapılan şehir. Forever Under Construction. Bir türlü tarihine, geleneksel değerlerine sahip çıkamayan, hazine değerindeki kalıntılarını süsleyip, koruyup dünyaya tanıtmak dururken onların üzerine beton döküp otopark kuran, butik açan açgözlü insanların şehri...

Şimdi de sıra vapurlara gelmiş görünüyor. İstanbul dediğimizde akla gelen silüetin, manzaranın temel öğelerinden, güzelliklerinden biri iptal edilmeye çalışılıyor. Tabii bunu kabullenemeyen İstanbullular da buna direniyor ve Vapurumu Vermiyorum diyor. Siteyi ziyaret edip söz konusu protestoya imzanızla ve mesajınızla katılmanız mümkün.

Köylülerin internet çilesi!

anonim

internethaber.com'dan: Tarım ve Köyişleri Bakanlığı`nın çiftçiyi desteklemek için dönüm başına verdiği parayı almak isteyen köylüler, formlarda istenen kimlik numaralarını öğrenebilmek için internet cafelerin önünde uzun kuyruklar oluşturdu.
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı`nın Çiftçilere Doğrudan Gelir Desteği projesi kapsamında arazilerinin dekar başına ödediği 10 milyon lirayı almak isteyen Bolulu çiftçiler, doldurdukları formlarda Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarasını öğrenmek için sabahın erken saatlerinden itibaren internet cafelere hücum etti. İnternet cafelerin geç açıldığını öğrenen köylüler, `Ama bütün işyerleri açılırken internet cafelerin geç açılmasına anlam veremiyoruz. İşimizi son güne bıraktığımız için sıkıntı yaşıyoruz. Kimlik numarası almak için çektiğimiz çileye bakın` dediler.

Eski DMOZ Editörüne 10 Ay Hapis Cezası

FZ

Açık Internet Dizini Projesi (Open Directory Project) eski editörlerinden H. Ertaş, adı geçen sitede PKK ile ilgili bir düzenlemeden ötürü suçlu bulunarak 10 ay cezaya mahkum edildi. Ertaş'ın avukatı Suna Coşkun müvekkilinin DMOZ sitesi için gönüllü olarak çalıştığını ve Kürt kategorisinden sorumlu olduğunu belirtti. Coşkun, Ertaş'ın sadece DMOZ'a yollanan adresleri düzenlediğini, sıraladığını, içeriklerinden ve orada belirtilen görüşlerden sorumlu tutulamayacağını belirterek ortada herhangi bir suç olmadığını söyledi.

Mahkeme, silahlı terör örgütünün şiddet yollarına başvurmasını özendirici yönde propaganda yaptığı gerekçesiyle, 3713 sayılı Yasa'nın ”terör örgütleri” başlıklı 7/2. maddesi uyarınca 10 ay hapis, 416 milyon 666 bin lira da ağır para cezası verdi. Mahkeme, cezaları ertelemedi.