Satanistler Taktik Değiştirmişmiş

0
SHiBuMi
NTVMSNBC'de yer alan habere göre yeni öğretim yılının başlaması ile birlikte satanistler de eski örgütlenme alışkanlıklarından vazgeçip yeni taktiklere yönelmeye başlamışlar. Mesela artık siyah giymeyeceklermiş, saçlarını kısa keseceklermiş ve anormal barlara değil normal barlara takılacaklarmış, ayrıca satanist olduklarını belli edebilecek takılardan da uzak duracaklarmış. Böylece Türkiye'deki satanistler yalnızca dünya tarihindeki ilk siyah giymek, saçlarını uzatmak ve garip barlara gitmek eylemleriyle örgütlenebilen grup olmakla kalmadı, bu eylemlere son vererek bir anda bütün taktik anlayışı değişen ilk güruh olma ünvanını da kazanmış oldu. Öyle ki polis bu yeni örgütlenme taktiklerine karşı da yeni taktikler geliştirmiş. Saçını kesip beyaz t-shirt giyerek taktik değiştiren bir güruha karşı, nasıl karşı taktik geliştirilebilir o bizim yaratıcılığımıza bırakılmış olmalı ki alınan tedbirler hakkında bir açıklama yazılmamış.
Haydi satanist avına.

Görüşler

0
anonim
dunku milliyet gazetesinde de yine Satanist haberi vardi.

Eskiden yaz aylarinda meclis kapanip ic politikada yapacak bir sey kalmayinca Yunanistanla savas cikacak haberi yaparlardi.

Artik yeni bir haber konusu buldular.
0
anonim
hani kliselesmis bir laf vardir ya burasi turkiye diye; kardesim olusan olgularin %99'u bu kaliba sigabilir mi, sigarsa bu normal midir?
aramizda yurtdisinda yasamini surdurenler var bir aydinlatma operasyonu ile bize orda boyle seyler olup olmadigi hakkinda biraz bilgi verebilirler mi?
bu arada aklima ne takildi biliyor musunuz: acaba bizim bu orjinal fikirlerimiz dogustan mi yoksa sonradan kazanilan bir sey mi, ne bileyim ilk turklerde falanda var midir, yada karahanlilarin falan muslumanliga adim atmasiyla falan mi oldu bu zeka atlamasi...
yada onlarin bir sucu yok (yada cok beceriksizler(!)) her seyi biz yaptik...
cevher bizde, siz keyfinize bakin ,)
0
conan
Bir suredir Amerika`da yasamaktayim. Burada her cesit manyak var. Ornek vermek gerekirse toplumsal bir paranoya var ki mesela oldukca eglenceli oluyor seyretmesi. Metroda kalabalik yuzunden omzuna birisi dokununca ziplayanlar hele tam seyirlik hehe :) Daha da ilginci kolluk kuvvetleri :) Ornek vermek gerekirse arkadasim pentagonun onunden arabayla giderken (ki gayet halka acik bir yoldur) Hummer`lara bakiyor ve araba bir sure serit cizgisinin uzerinden gidiyor. Hoop Virginia polisi yakalar hesabi kenara cektiler :) Bak cizgi uzerinde bir sure gittin bi daha olmasin NININII!! yaptilar :) Boyle de garip aliskanliklari vardir VA polislerinin :))

Yani burasi da oldukca garip bi yer. :) Yuruyen merdivende mahsur kalanlar, yanan arabaya dalip insan cikaranlar (ve bunlari goruntuleyip hicbirsey yapmayanlar) bi ton sey iste :)

Tabii ki garip gizli toplu intihar eden klanlar gibi seyleri sizler de biliyorsunuz :P
0
SHiBuMi
Şu yürüyen merdivende kalma olayını biraz daha açabilir misin bir türlü canlandıramadım kafamda samimi soruyorum :)
0
tongucyumruk
Tam olarak yürüyen merdivende kalmak sayılmasa da benim Türkiyede gördüğüm bir olay yürüyen merdiven aniden durduğunda üzerindeki insanların bir süre ne yapacaklarını bilmeden öyle çevreye bakakalmasıdır... Aşağı yukarı 5-10 saniye sürer bu...

Birde doğrudan bununla ilgili değil ama bir akrabam vardır yürüyen merdivenden korkar... Hayatta çıkamaz. (Eğitimsiz falanda değil üniversite bitirmiş biri ama...)
0
conan
metro`da ev arkadasimla birlikte yuruyorduk yuruyen merdivenler bizden bir iki saniye once durdu biz de kostura hoplaya ziplaya cikmaya basladik yariyolda bir kadin gorduk, ama detaya girersek merdivenlerin sag tarafindan kosar adim ve tam onume bakarak yukari cikarken bir cift kadin ayakkabisi gorup sola dogru kayarak merdiveni cikmaya devam ettim, sonra bu kadin orada ne yapiyor diye yukaridan uzun sure baktik ve kadin oldukca uzun bir sure orada panik bakislariyla kalakaldi (3-4 dakika) Sonra biz heralde birazdan firefighters gelir kadini kurtarir diye kosar tempo yolumuza devam ettik. :P (Kadin fiziksel acidan o merdiveni cikacak yasta gorunuyordu)
0
sundance
Yerim senin fayirfaytirlarını :)) Benim de başıma şöyle bir şey gelmişti; ITU Mimarlık'da okurken, bir alışveriş merkezinin birinci katını zemin kata bağlayan bir yürüyen merdiven tasarlamıştım. Bunun dışında servis merdiveni ve yangın merdiveni de vardı, ama alışveriş yapanlara yönelik düz bir merdiven yoktu (fakat sadece bu kat içindi bu) Ve hocam bana 'elektrik kesilirse ne yapacaklar ?' (of-dı-rikord; yaşlı bir kadındı) diye sormuştu. Bütün naifliğimle, 'Elektrikli merdiven, elektrik kesilince, elektriksiz merdiven oluyor ya...' demiştim. 'Haaa' demişti :)
0
FZ
Nasıl ki Hall of Fame var ise bir tane de Hall of Dumur gerek bize ;-)
0
petkutin
conan'in dibinde yasiyan, bahsettigi metro hattini daha uzun bir yol gitmek icin kullanan biri olarak fikir beyan edeyim. 5 sene evvel burasi Turkiye derken, 5 senedir bunlar nasil super guc olmus yahu? sorusu beynime takilir durur. bu adamlarin zeka seviyeleri ustunde defalarca duruldu, mailler bas dondurecek sayilarda forward edildi vs. adamlarin esas sorunsali dunyanin geri kalanini hic iplememleri ve yeryuzunde birtek kendileri yasiyormus gibi davranmalari.

basit, belki gereksiz ama bende paylasmak istegi uyandiran bir ornek:
cumartesi zapping yaparken dog eat dog ismi kadar sanssiz bir yarisma programina rastladim. son 1-2 senedir tek(cift) erdemin bocek yiyerek, binalardan ters sallanmmak oldugunu tema eden yarismalardan bir digeri. kaybeden/kazanan ise yine bize son zamanlarda asikar olan rakip gormediklerine yalakalik et, rakip gorduklerini asagila bazli oy kullanma metodu ile belirleniyor.
havuzlara atalayip merdivenlere tirmanmalari bitipde son asamaya gelindiginde bilgi sorulari var. Orta yirmilerinde bir kiza cografya kategorisi cikti. Soru: Guney ve Kuzey Amerika kitalarinin butunu dusunuldugunde en buyuk yuz olcumlu ulke hangisidir?. Kendi kendime kesin Amerika birlesik devletleri der bu derken kiz:
Bilemiyorum ama aticam. ASYA dedi. Ben tam saskinliktan bayilmis olan esimi ayiltmak icin kolonya almaya gidiyordum ki :), kiz olaya son noktayi koydu. Sunucunun Hayir maalesef Kanada olacakti lafi uzerine. 5 yasindaki bir cocuk edasiyla Nerden biliyim ben, oradami yasiyorum ki? benzerinden bir laf(gaf) etti.

benimde anti-sorum: amerikalilar dunyaya karsi sorumluluklarini karsi kiyidan gelirken mi geride biraktilar, yoksa kizilderilileri katlederken mi kaybettiler?
0
redogre
Benim bildiğim satanistler zaten siyah giyip, metal barlara gitmez. Türkiye'de ufak bir grup harbi satanist var, onlarda genellikle zengin, züppe, güç delisi iş adamları. Amaç kötülüğü değil gücü yüceltmek. Aryan ırkı gibi kendilerini güçlü, diğer insanları para kazandıracak zavallılar olarak görürler. En aşırı ritüeller ise genellikle seks içerikli olanlar, toplu seksler, sado mazo ilişkiler ve bunlarınparayla yaptırılıp izlenmesi gibi. Biraz komplo teorisi gibi oldu ama zaten orda burda duyduğum şeyleri, bir gazetede birinin lafları arasında da yakalayınca iyice emin oldum. İster şehir efsanesi deyin ister inanın :)
0
FZ
Bkz. Eyes Wide Shut. ;-)
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Türkiye´de Bilim Teknoloji ve İnsani Gelişme Düzeyi

FZ

Gerçek bilimin değeri hatta göstergesi, kanımca, ondan türetilebilen buluş ve ürünlerdir. G.W.Leibniz

``Bu yazı Türkiye’de bilim ve teknoloji politikalarının hazırlanması, uygulanması ve ARGE çalışmaları konusunda atılan adımların kısa bir özetini çıkarmak, bununla ilişkili olarak Türkiye adresli (çıkışlı değil) bilimsel yayın sayısındaki artışa ilişkin son günlerdeki tartışmaları Türk insanının gelişimi ile ilişkilendirerek irdelemek için hazırlanmıştır. Burada anahtar sözcük "insan gelişimi"dir.

... Üstelik toplam yayın sayısında sağlanan bu artışa karşın ortalama atıf sayısının düşmesi (yayın sayıları Türkiye’nin altında olup ta atıf sayıları Türkiye’nin üstünde hatta iki katı olan ülkelerin sayısı azımsanmayacak düzeyde) ve etki faktörünün hemen hemen sabit kalması (bkz., CBT 832), aşağıda da gösterileceği üzere, yapılan yayınların kaliteden ödün verilerek, endüstri ve üretimden kopuk, genelde ünvan ve parasal ödül alma amaçlarına yönelik olduğunun önemli bir göstergesi.

... Küçük örneklemelerle yapılan çalışmalar bu yayınların ne değerde olduğunu ortaya koymakta. Örneğin, (elektrik, elektronik, haberleşme, bilgisayar ve benzeri dalları içeren) bilişim teknolojileri ve uygulamaları alanlarında uluslararası saygın dergilerin başında ABD’de basılan IEEE, İngiltere’de basılan IEE dergileri gelmekte. Bu dergilerde basılan Türkiye adresli toplam yayın sayısı son on yılda ortalama 50 civarında (bu 50 yayının da ortalama % 60’ı sadece Türk yazarlarınca, % 40’ı ise yurt dışı ortaklıklarla gerçeklenmekte). Gelişmiş ülkelerde istihdamın % 50'sinden fazlasını yaratan böyle bir alandaki yayınlarımızın toplamın sadece % 0.5 oluşturması çok düşündürücü ve yayınlarımızın ne kadar ülke gereksinimlerinden kopuk olduğunun iyi bir göstergesi.´´

Prof. Dr. Levent Sevgi ve Prof. Dr. Nejat İnce tarafından yazılmış olan bu önemli makalenin tam metnine buradan erişebilirsiniz.

Kaynak: Cumhuriyet Bilim Teknik, 24 Ocak 2004, Sayı: 879

Dört Bir Yandan Bilişim Eğitimi

FZ

Türkiye'de bilgisayar kullanım oranı yıllardır bir arpa boyu ancak ilerlemiş durumda. Bu gidişatı hızlandırmak için firmalar da eğitme ve bilinçlendirme amaçlı etkinlikler düzenliyor. Bunlardan ilki Türkiye Bilişim Derneği ve Microsoft Türkiye tarafından düzenlenen Bilişim Kervanı. Ankara'dan başlayan proje, Türkiye'nin 28 ilini dolaşarak 400 bin kişiyi bilgi teknolojileriyle tanıştırmayı hedefliyor. Başkent dışında ziyaret edilecek şehirler Kırıkkale, Çankırı, Kastamonu, Sinop, Samsun, Amasya, Sivas, Zara, Erzincan, Erzurum, Van, Tatvan, Muş, Diyarbakır, Urfa, Gaziantep, İstanbul, Eskişehir, Konya, Aksaray, Nevşehir, Kayseri, Antalya, Denizli, Uşak, Kütahya, Bursa, İstanbul olarak belirlenmiş durumda (http://www.microsoft.com/turkiye/bilisimkervani).

Avrupa Hareketi 2002

FZ

Burada konu ile ilgili çok fazla politik detaya girmeyeceğim, güncel medyayı takip edenlerin zaten gündemindeki en sıcak konulardan biri Avrupa Birliği.

Benim vurgulamak istediğim Avrupa Hareketi 2002 web sitesi. Somut ve önemli bir hedefe yönelik bu site, bu tip bir iş için Internet teknolojilerinin ne kadar güzel kullanabileceğine dair çok güzel bir örnek.

Sitenin tasarımı gayet güzel, sade, içeriği gayet kolay ulaşılabilir, iyi bir şekilde bilgilendirici ve yönlendirici, ayrıca kaydolmak da gayet kolay. Bu bakımdan Internet ya da AB ile ilgilenen herkese bu siteye bir göz atmasını tavsiye ediyorum.

FATİH projesinde neden PARDUS kullanılmıyor?

anonim

FATİH projesinde PARDUS'un neden kullanılmadığına dair bir bilgi bulabilsek ne iyi olurdu. Bu konuda bilgisi olan arkadaşlar varsa yorum yazarsa iyi olur. Sabah gazetesinin haberine göre proje çok kapsamlı ve büyük. Bu kadar kapsamlı bir projede eğer PARDUS kullanılsa idi ne olurdu? Veya kullanıyor da biz mi bilmiyoruz?

Türkiye'de 1000 Kişiye 54 Bilgisayar Düşüyor

FZ

Dünya Bankası'nın 2008 Küresel Ekonomik Beklentiler Raporuna göre Türkiye'de 1000 kişiye 54 bilgisayar düşüyor. Türkiye bilgisayarlaşma bakımından birçok ülkenin gerisinde kalıyor. Moğolistan'da 1000 kişiye 133 bilgisayar düşerken, ABD'de 1000 kişiye düşen bilgisayar sayısı 762 ye ulaşıyor.

Kaynak: TÜBİDER Bilişim Dünyası