Türk Bilgisayarcılar Parmak İzinden Robot Resim Çizme Teknolojisi Geliştirdi

0
FZ
Gazi Üniversitesi (GÜ) Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şeref Sağıroğlu başkanlığında yürütülen bir projeyle, dünyada ilk kez parmak izinden yüz tanımlayan bir sistem geliştirildi.
Prof. Dr. Sağıroğlu, http://www.fingerprint2face.org Internet sitesine parmak izlerini gönderenlerin yüzlerinin tanımlanacağını da bildirdi. Bu sayede projenin doğruluk oranı hakkında daha etkili bir sonuç elde edilebileceğini ifade eden Sağıroğlu, sistemin sadece Türkiye’de yaşayan kişiler üzerinde denendiğini, diğer ülkelerdekiler üzerinde işlerliğinin ölçülmesi için testlerin yapılması gerektiğini vurguladı.

Kaynak: BT Dünyası

Görüşler

0
mdakin
Tek yumurta ikizleri genetik olarak bire bir aynidir ama parmak izleri farklidir. Sayfada, farklilik olmasina ragmen onemli benzerlikler de oldugundan, dolayisiyla genetik ozelliklerle parmak izleri arasinda iliski olabilecegi dusuncesinden yola ciktiklarini soylemisler.. Biraz ucuk gibi gorunuyor, ama, eger sonuclari iyiyse soyleyecek bir sey yok.
Bir de, orneklerden bazilarinda tahmin edilen yuzle gercek yuz konturlari epeyce farkli gibi gorunuyor.
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Deep Blue öldü yaşasın Deep Fritz

sundance

CNN`in haberine göre Deep Fritz adında yeni bir satranç bilgisayarı/programı, şu anki dünya şampiyonu Kramnik`le 15-30 Ekim tarihleri arasında Bahreyn`de karşılaşacak.

Kasparov`u yenerek 15 yıllık şampiyonu tahtından eden Kramnik eğer bu maçı kazanırsa $1M, berabere kalırsa $800,000, yenilirse $600,000 alacak. Daha önce Deep Blue, Kasparov ve Anand`ı yenen Deep Fritz ise saniyede 4 milyon hamle hesaplayabilme kapasitesi ile insan-makina tartışmasını yeniden alevlendireceğe benziyor.

Uzun süredir PC ortamında en güçlü satranç programı olan (Kasparov ve bir çok ünlü satranççının asistan olarak kullandığı) Fritz 6`nın çok gelişmiş bir modeli olan Deep Fritz, Deep Blue projesinden çekilen IBM`in yerine bir grup bilgisayar ve satranç uzmanı tarafından üretilmiş...

İnsan Beynine Mikroçip Yerleştirmek için Onay Alındı

FZ

İnsanlar yıllarca beyinlere yerleştirilebilecek makinalarla ilgili kurgu eserler ürettiler. Şimdi ise buna bir adım daha yaklaşıldı. Doğrudan beyne yerleştirilip oradaki sinyalleri algılayacak ve bununla cihazların kontrol edilmesini, karmaşık zihinsel işlemlerin yapılmasını sağlayacak cihazlar çok uzakta değil. İnsan denekler üzerinde beyin-bilgisayar arayüzleri denenmek üzere.

Cyberkinetics Inc. of Foxboro, Mass., firması ABD "Food and Drug Administration" kurumunun onayını aldı ve denemelerine başlamaya hazırlanıyor. Geliştirilen yonga dört milimetrekare genişliğinde ve yaklaşık 1.5 milimetre yükekliğinde, felçli hastaların doğrudan kafataslarının altına yerleştirilecek.

Eğer başarılı olunursa bunun anlamı şu: Hastalar doğrudan düşünerek bir bilgisayarı yönetebilecek, ona bağlı olan cihazlara sadece düşünmek sureti ile komuta edebilecekler.

Bu tür cihazların başka hangi amaçlar için kullanılabileceğine dair ise henüz bir açıklama yapılmadı.

FM sitesinde bu konuda daha önce şu habere yer vermiştik. (Bkz. gazetecelikte fikri takip mefhumu!)

Güney Kore'de Okullar GNU/Linux'a Geçiyor

FZ

Güney Koreli uzmanlar tarafından geliştirilen açık kaynak işletim sistemi halen başkent Seul’de 190 okulda birden denenmeye başladı. Güney Kore, böylece kendi ulusal Linux sistemini okullarında yaygınlaştırmış oluyor. Güney Kore Bilişim Dairesi (KIPA) Başkanı Jin Ko Hyun, Linux’un Güney Kore versiyonunun başarısına inandıklarını açıkladı.

Hyun, yeni sistemin yazılım devi Microsoft’a karşı bir hamle olmadığını, ülkenin kendi ulusal yazılım ve donanım teknolojisini geliştirmede bir adım olduğunu vurguladı. Hyun, ayrıca güvenlik sorunlarının ve maliyetin kendileri için önem taşıdığının altını çizdi. Hyun, yerli sistemlerin kullanılmasının yerli yazılımcıların etkinliğini artıracağını ve yerli endüstrinin güçlenmesinin yolunu açacağını belirtti.

Müjde! Bilişimin arsa derdi çözülüyor...

bm

Biz burada Larry Wall'un davranışından felsefi manalar çıkartmaya, hem Malkoçoğlu rumuzu kullanıp hem beynelmilel seviyede kaliteli yazılar yazarak Türk'ün Türk kalarak sadece batılının sanılan oyunu oynabileceğini göstermeye ve bu nevi pek çok faydalı iş yapmaya çalışırken öbür taraftan birileri devletimizin aklına bilişimle ilgili birşeyler sokuyor. Buradaki habere göre Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun "Uygun yerde bedelsiz arsa tahsis etmeye ve Bakanlar Kurulu kararıyla enerji ve vergi muafiyeti gibi teşvikleri vermeye söz veriyoruz" demiş. Vergi muafiyetini anladım ama arsa ve enerji nereden çıktı? "Bilişim şirketlerinin toplanarak bir sanayi bölgesi kurmaları" teşvik edilecekmiş. Bana mı öyle geliyor yoksa "sanayi bölgeciliği" diye bir rant işi mi var Türkiye'de?

Internet yavaş, pahalı ve kesiliyor; ilginç donanım buraya getirilmiyor, iyi teknik kitap bulamıyoruz filan diye şikayet edildiğini duydum ama doğru dürüst iş yaptığını düşündüğüm bilişimcilerden "ah ah keşke bütün şirketler yanyana olsa" diye bir şey hiç duymadım. Pardon düzeltiyorum, hiçbir bilişimciden duymadım bunu. "Ne güzel ofis bilmemne maliyeti olmadan evimizden çalışabiliyoruz" yahut "net sağolsun bir sürü bilgili insanla dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar etkileşebiliyoruz" diyen çok bilişimci tanıyorum tabii. Bunun sebebi galiba benimle konuşan bilişimcilerle devletimizin aklına bu fikirleri sokan bilişimcilerin farklı olmaları.

Sizin aklınız eriyor mu "ithal veya yerli bilişim profesöründen gelir vergisi almayacağım", "telekom işini dehal halledeceğim", "bilişimde şirketleşmek artık 5 dakika", "Türk gençleri evde oturup annelerine çay yaptırıken ABD'nın yüksek katma değerli bilişim sektörününde yer almalı" gibi şeyler demek varken, "arsa tahsis edeceğim", "teşviği insana değil bölgeye vereceğim, siz bölgeye gelin", yani bir yerde efektif olarak "Türkler Türkler'le yakın durup hep Türkler'le konuşsunlar ki Türkiye dışında hiçbir yerde doğru olmayan doğrular üretelim" denmesine? Kimler bu insanların aklına bunları sokuyorlar Allah aşkına? Ben mi çok huysuz veya cahilim yoksa hakikaten ters bir perspektif mi bu?

İTÜ Robot Olimpiyatları: İTÜRO 2007

FZ

Kurulduğu 2004 yılından beri kontrol ve otomasyon alanında çeşitli faaliyetler yürüten İTÜ Kontrol ve Otomasyon Kulübü (OTOKON), bu sene 24-25-26 Nisan tarihlerinde yapılacak olan Türkiye’nin en büyük öğrenci organizasyonu olma yolundaki İTÜRO'ya imza atma hazırlığı içindedir.

Türkiye'nin dört bir yanından gelecek bilim ve teknoloji meraklılarına ev sahipliği yapacak olan İTÜRO tüm üniversite ve lise öğrencilerini, akademisyenler ve sanayi temsilcileriyle buluşturmayı, başta yarışmalar ve seminerler olmak üzere çeşitli etkinliklerle robotiğe ilgili kişileri desteklemeyi hedeflemektedir.